CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça 2013-2014 Eğitim Öğretim Yılının başlaması nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, AKP hükümetinin dayattığı 4+4+4 eğitim sisteminin yarattığı tahribatı rakamlarla ortaya koydu. Havutça, "AKP hükümetinin hoyratça yasalaştırdığı 4+4+4 sisteminin bir yıllık tahribatı ortada. AKP`nin TBMM`de saldırgan, yıkıcı yasalaştırma gayretinin perde arkasını ortaya koyan sadece bu rakamlar bile tahribatın boyutunu göstermektedir. Korkarım bu yıl da öğrenci, öğretmen ve velilerimizi eğitimde hoyrat bir yıl bekliyor" dedi.
Havutça`nın AKP hükümetinin eğitim politikalarını eleştiren mesajı şöyle:
Yeni bir eğitim öğretim yılının başındayız. Cumhuriyetin kurulması ve cumhuriyet değerleriyle aklın öncülüğünde, bilimi kılavuz edinen insan yerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın kısaca tanımını yaptığı "dindar ve kindar gençlik yetiştirme" amaçlı 4+4+4 formülünün eğitimde uygulanmasının ikinci yılına giriyoruz. İktidarın cumhuriyetimizin 90 yıllık eğitim birikimini yok sayarak uyguladığı sistem daha ilk yılında içerdiği amaçlar, yaratılmak istenen insan modeli yönünden milli eğitim için, gelecek kuşaklar için bir yıkım olmuştur. Bu yıkım kendini; okul öncesi okullaşma oranın düşmesi, eğitim öğretime başlayan çocuklarımızın geleceklerinin tehlikeye atılması, kız çocuklarımızın bilimsel eğitimden uzaklaştırılması, engelli çocuklarımızın eğitim sisteminde kaderine terk edilmesi ve çocuk işçiliğinin önünün açılması ile kendini göstermiştir. Yıkımın somut göstergesi ile ilgili rakamlara baktığımızda;
* Okulöncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 10 gerilemiştir.
* 2012-2013 eğitim öğretim yılında 555.888 öğrenci zorunlu eğitime başlamamıştır.
* MEB`in 2012-2013 istatistikleri özellikle kız çocuklarının okuldan koparılacağı endişelerimizi ne yazık ki doğruladı. 8. sınıftan mezun olan ancak açık lise de dahil olmak üzere hiçbir ortaöğretim kurumuna kayıt olmayan öğrenci sayısı 49 bin 449 olarak belirlendi. Bu öğrencilerden 37 bin 277`si kız öğrencidir.
* 4+4+4 düzenlemesinin ardından toplam 1.099 imam hatip ortaokulu bulunmaktadır. Bunlardan 730`u bağımsızken, 369`u imam hatip liseleri bünyesinde açılmıştır. Bu okullarda okuyan öğrenci sayısı ise AKP hükümetinin yürüttüğü kampanyalarla 94 bin 467`ye ulaşmıştır.
* 2010 yılında gösterişli bir törenle kamuoyuna tanıtılan Fatih Projesi başlamadan bitmiştir.
* 2011-2012 eğitim öğretim yılının 2 Mayıs tarihinde süt dağıtılmaya başlanmış, Milli Eğitim Bakanlığı`nın verilerine göre günde 800.000 öğrenciye süt ulaştırılamamıştır. Okullarda kalan süt iade alınmamış ve devlet 21 milyon TL zarara uğratılmıştır. 2012-2013 eğitim öğretim yılının 1.dönemi süt dağıtımı planlanamamış, 2.dönem haftada üç gün olarak başlatılmıştır. Süt dağıtımı esnasında yüzlerce öğrenci dağıtılan sütten etkilenmiş ve hastanelerde tedavi altına alınmıştır.
AKP hükümetinin hoyratça yasalaştırdığı 4+4+4 sisteminin bir yıllık tahribatı ortada. AKP`nin TBMM`de saldırgan, yıkıcı yasalaştırma gayretinin perde arkasını ortaya koyan sadece bu rakamlar bile tahribatın boyutunu göstermektedir. Korkarım bu yıl da öğrenci, öğretmen ve velilerimizi eğitimde hoyrat bir yıl bekliyor.
Bir ülkenin geleceğini, eğitime verilen önem ve toplumun bireylerinin eğitim hakkına ulaşabilirliği belirler. Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk`ün eğitim sistemimizi çağdaş, laik, bilimsel, ulusal, parasız, Atatürk devrim ve ilkelerine bağlı olan yapısı AKP iktidarı döneminde onarılması çok güç hasarlara uğratılmıştır. Atatürk`ün "Milli Eğitim`in gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlâklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir" sözlerini unutan, terk eden bir iktidarın eğitim politikaları ülkenin geleceğine şimdiden yok etmekten başka bir çaba değildir.
Öğretmenlerimiz Borçlu ve Mutsuz
Yeni nesillerimizi yetiştirecek öğretmenlerimiz ise borçlu ve mutsuzluk içindedirler. Son on yılda öğretmenlik mesleğinin itibarı azaltılmış, yüz binlerce öğretmenlik eğitimi alan gencimiz AKP hükümetinin Başbakan ve bakanları tarafından kandırılmış, bu gençlerimiz öğretmenlik hayallerini pişmanlığa dönüştürür hale getirilmiştir. Milli eğitimin isimsiz kahramanları memurlar, hizmetliler, şefler, teknik personel, 4/C`li personel ve diğer eğitim emekçileri AKP iktidarı döneminde en ağır hak kayıplarına uğramıştır.
İktidarın 11 yıllık süreç içinde milli eğitim alanındaki politikaları göstermiştir ki, iktidarın Cumhuriyet değerlerini ve kazanımlarını yok etmek, Atatürk ilke ve devrimlerine açıkça saldırılar gerçekleştirmek, eğitimi ticarileştirmekten öte başka gayreti yoktur.
Tüm bu olumsuzluklar altında bilimin ve aklın aydınlığında özgür, çağdaş, laik ve demokratik, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı bir eğitim yılı yaşanması umudumuzu yitirmeden tüm öğrenci, öğretmen ve velilerimize yeni eğitim öğretim yılının başarılı geçmesini diliyorum.
