CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, "Anayasal hakkı olarak kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz" dedi.
CHP Balıkesir Milletvekili Akova, Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK)`nün bölgemizde yaptığı, vatandaşların dini hayatlarını araştıran anketi ile ilgili yaşanan sorunları gündeme getirmek için TBMM Genel Kulunda gündem dışı konuşma yaptı.
Akova, konuşmasında şu hususlara değindi: "Diyanet İşleri Başkanlığının TÜİK`ten istediği, "Türkiye`de Dini Hayat Araştırması"nda yer alan sorular bölgemiz halkını rahatsız etmiştir. Vatandaşların duygularını rencide eden sorulara karşı çeşitli tepkilerde bulunmuşlardır, anket katılmak istemeyenler katılmaları için zorlanmışlardır. Bu anket, kişilerin dini duygularını rencide etmiştir. Bu anket, toplumsal barışı ve dayanışmayı zedelemektedir. Böyle bir ankete neden gerek duyulduğu anlamak mümkün değildir. Diyanet İşleri Başkanlığının böyle bir anket yaptırmaktaki amacı vatandaşa anlatılmamıştır. Bu anket ile ne tür bir sorunun çözümü için kullanılmak istendiği ise belirsizdir. Anketin hangi bölgeleri kapsadığı, anket yapılan kişilerin hangi bilimsel yöntemle seçildiği ise belirsizdir. Diyanet İşleri Başkanlığı bu anketin yapılmasını isterken, vatandaşlar arasında ayrımcılığa ve huzursuzluğa sebep olduğunun farkında değil midir? Yapılan bu anketle dindarlık nasıl ölçülecektir? Az, orta, ya da çok dindar diye dindarlığa derece vermek ne kadar doğru olabilir. Kişi ile Allah arasında olan bu ilişkiyi, iyi, orta, az dindar denilen bir sınıflama ile üçüncü şahıslar nasıl tespit edebileceklerdir? Diyelim ki kişileri az, orta, çok dindar diye derecelendirdiniz, bu derecelendirme nasıl bir sorun çözümü için faydalı olacaktır? Üstelik anketi yaptırmanın zorunlu olması, anket yaptırmak istemeyen kişilerin ceza ödeyeceği ile korkutulması, vatandaşların Anayasal Haklarına da tecavüzdür. TÜİK`in anayasanın kişi hak ve özgürlüklerini koruyan maddelerine aykırı olarak, para cezası tehdidi ile yaptığı anketlerin bir an önce durdurulması gerekmektedir. İktidarın vatandaşları Anayasal özgürlüklerini kullanabilmesi için koruması gerekirken, parasal ceza tehdidi ile kişisel yaşam alanlarının deşifre olmasına sebep olacak uygulamaların yolunu açılması kabul edilemez. İktidarı özel hayatın gizliliği ve korunması için bir an önce sorumluluğa davet ediyorum."
