Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Bandırma´da balıkçılık çalıştayı

Bandırma´da balıkçılık çalıştayı

Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü tarafından düzenlenen ?´II. Balıkçılık Çalıştayı´´ Bandırma´da Grand Asya Oteli´nde başladı

Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü tarafından düzenlenen ?´II. Balıkçılık Çalıştayı´´, Bandırma´da, Grand Asya Oteli´nde başladı. İki gün sürecek olan çalıştayın açış konuşmasını Enstitü Müdürü Müstakim Bayram yaptı. Enstitünün tarihçesi ve çalışma alanları hakkında bilgi veren Bayram kurumlarında 2005 yılında kurulan su ürünleri bölümü de bulunduğunu da vurgularken, şunları söyledi:
?´Bu bölümümüz, özellikle Marmara Denizi, Kuzey Ege Denizi ve Marmara Bölgesi´ndeki iç sularımızda araştırmalar yapmak için kurulmuştur. Bu tarihten itibaren balıkçılık üzerine birçok proje sonuçlandırılmış olup, halen süren projelerimiz bulunmaktadır. Marmara Denizi, ülkemiz balıkçılığında büyük öneme sahip bir denizimizdir. Marmara´nın verimliliği, Türkiye balık üretimini artırmaktadır. Marmara Denizi, oldukça büyük bir balıkçı filosuna sahip, Karadeniz ve Akdeniz arasındaki göç eden türlerin kullandığı bir yoldur. Ayrıca ekonomik öneme sahip pek çok balığın üreme bölgesidir. Deniz ürünleri avcılığı yapılan üretimde 2014 yılı verilerine göre, ilk sırayı yüzde 48.6´lık oran ile Doğu Karadeniz Bölgesi almıştır. Bu bölgeyi yüzde 22´lik oran ile Marmara ve Ege, yüzde 4.2 ile Akdeniz bölgesi izlemiştir.?
İL TARIM MÜDÜRÜ KÜRSÜDE
Balıkesir İl Gıda, tarım ve Hayvancılık Müdürü Zekeriya Erdurmuş, Balıkesir´in Türkiye´yi doyuran bir il olduğuna dikkat çekerken, şu değerlendirmede bulundu:
?´Balıkesir, kanatlı sektörü, et, süt ve bitkisel üretimde tarımın kalbinin attığı kenttir. Bu sektörde Bakanlığın Balıkesir´e desteği yıllık 250-260 milyonu bulmaktadır. Balıkesir güçlü bir tarım kentidir.´´
Tarımsal Araştırma ve Politikalar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Dr. Ali Ayar da konuşmasında, Balıkesir´in güçlü bir tarım kenti olduğuna dikkati çekerken, şunları söyledi:
?´Balıkesir, yıllardan beri tarım ve hayvancılık konusunda genellikle ilk üç il arasında yer alıyor. Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü de, bizlere Osmanlı döneminden kalma tarihi bir mirastır. Hayvancılığın her alanında zirai faaliyet göstermektedir. Yani yalnız koyunculuk alanında faaliyet göstermemektedir. Ülkemizde balıkçılık da önemli bir sektördür. Türkiye´de hâlen yıllık kırmızı et üretimimiz 1 milyon 100 bin tondur. Yıllık balık üretimimiz ise 600 bin ton civarındadır. Balık tüketimimizi mutlaka arttırmalı, balığı, kırmızı etin alternatifi yapmalıyız.´´
Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir de konuşmasında, balıkçılığın önemini, verdiği rakamlarla ortaya koyarken, şu değerlendirmede bulundu:
?´Küresel iklim değişiminin sürekli gündem olduğu, farklı senaryolarla tüm dünyanın kendini bu değişime hazırlamaya çalıştığı günümüzde, su ve su ürünleri neredeyse tüm dünyanın en önemli konusu haline gelmiştir. Zira su tarımsal üretimin temel girdilerinden olduğu gibi, su ürünleri de iklim değişiminin yıkıcı etkilerine en çok maruz kalan fakir kırsal nüfus için halen en ucuz hayvansal protein kaynağı ve istihdam alanı olmaya devam etmektedir.
Ülkemiz son yıllarda sanayi, teknoloji, bilişim ve hizmet sektörüne yoğun yatırımlar yapsa da hâlâ bir ölçüde tarım ülkesi görünümünü de korumaktadır. İşgücünün % 21´i tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Tarımsal üretim ise ülkelerin coğrafi konumları, kültürü ve sosyo-kültürel yapısına göre şekillenmektedir. Bu anlamda üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balıkçılığın tarımsal üretim içinde çok önemli bir yerinin olduğunu görüyoruz. Kıyılarımızda yaşamını sürdüren, geliri ülke ortalamasının altında olan kırsal nüfus için küçük teknelerle yapılan küçük ölçekli balıkçılık temel geçim kaynağı olmaya devam etmektedir. Bu bağlamda ülkemizde balıkçılık sektöründe yaklaşık 50 bin kişinin doğrudan, bir bu kadar kişinin de dolaylı olarak istihdam edildiğinin altını çizelim. Ancak sayısal olarak baskın olan bu grubun avdan çok az pay alarak, yönetimdeki etkinliğinin çok düşük olduğunu görüyoruz. Az sayıdaki büyük ölçekli balıkçılık yapan teknelerin ise tam tersine avdan aldıkları payın yüksek olduğunu, balıkçılık yönetiminde etkinliklerinin yüksek olduğunu söylemek mümkün.
Ekonomik anlamda Türkiye balıkçılığı dediğimizde (ki avcılık ve yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimiz 500-600 bin ton aralığında seyretmektedir) aslında Karadeniz´in, onun içinde de hamsi balıkçılığının ön plana çıktığını görüyoruz. Zira toplam avın %70´i Karadeniz´den, % 25´inin Marmara Denizi ve Ege Denizi´nden (yarı yarıya), %5´inin ise Akdeniz´den elde edildiğini görüyoruz. Bugün hemen kıyısında bulunduğumuz Marmara Denizi´nin balıkçılık içindeki payının %12,5 olması önemli. Zira Marmara Denizi, ülkemizi çevreleyen diğer denizlerin hepsinden daha küçük ve etrafında yoğun yerleşim yerleri ile sanayi tesislerine bağlı olarak daha fazla kirliliğe maruz kalmaktadır. Buna rağmen bu oranda balıkçılığa katkı sağlamasını önemli görüyorum. Yıllar itibarıyla avcılık içinde değerli balıkların oranının azaldığını, küçük cüsseli daha az değerli türlerin oranının ise arttığını hepimizin artık fark ettiğini ifade etmek isterim.
Dünyada kişi başına ortalama balık tüketimi 15 kg civarında seyrediyor. Biz de ise durum neredeyse dünya ortalamasının 1/3´i civarında, yani 5-6 kg civarında. İnsanların gelir seviyesi arttıkça sağlıklı beslenmeye ilgileri artmakta ve bu bağlamda balık tüketimine yöneldikleri bilinen bir eğilim. Ancak bu talebi sadece yetiştiricilikten karşılamanın mümkün olamayacağı da ortada. Bu durumda yapmamız gereken denizlerdeki balık stoklarımızı korumak, mümkünse zenginleştirmek, sürdürülebilirlik prensiplerine göre avlamak. Bunu da balıkçılık sektörünün tüm paydaşlarını, etkin katılımcılık prensiplerini dikkate alarak bir araya getirmek yoluyla yapmak en doğru yol olacaktır. Zira sorunu çözmek için, soruna taraf olanların da katkısını almak, onları da çözümün parçası haline getirmek gerek. Bu bağlamda hem küçük ölçekli hem de endüstriyel balıkçılarımızın karar alma süreçlerine etkin katılımlarının sağlanması, ülkemiz balıkçılığının yönetilmesinde üniversitelerimizin ürettiği bilimsel bilgiden daha çok yararlanılması gerektiğini düşünüyorum. Böylece hem tarımsal üretim içindeki balıkçılığın payını koruyabileceğimizi hem de tüketici taleplerini daha dengeli bir şekilde karşılayabileceğimizi ifade etmek isterim. ?´

Haber : Önder Balıkçı



  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.5 ° / 9.7 ° false