Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Eski Balıkesir Milletvekili Havutça: ?Soma´da insanlık öldü!?

Eski Balıkesir Milletvekili Havutça: ?Soma´da insanlık öldü!?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 26. Dönem Balıkesir Milletvekili Av. Namık Havutça,13 Mayıs 2014´te, Soma´da 301 madencinin ölümünün yıldönümünde yaptığı açıklamada ?Soma´da insanlık öldü!? dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 26. Dönem Balıkesir Milletvekili Av. Namık Havutça,13 Mayıs 2014´te, Soma´da 301 madencinin ölümünün yıldönümünde yaptığı açıklamada ?Soma´da insanlık öldü!? dedi.
Dönemde TBMM´de kurulan ?Soma Komisyonu? üyesi olduğunu belirten Havutça, şu açıklamayı yaptı:
?13 Mayıs 2014, Soma Kömür İşletmeleri´nin maden ocaklarında yangın ve su basması sonucu 301 madencinin yaşamlarını yitirdiği büyük facianın yıldönümüdür.
Bu madencilerden 103´ü de biz Balıkesirli kardeşlerimizdi, ne yazık ki.
Facianın ertesi günü Soma´ya, Balıkesir Milletvekili arkadaşım Haluk Ahmet Gümüş ile birlikte gitmiştik. Facianın koordinasyonunu o zamanın Balıkesir Valisi Ahmet Bey yapıyordu. Bizi, şehitlerin toplandığı çadıra götürdü. Vardığımızda gördüğümüz manzara korkunçtu. Yakınları, ölen babasını, eşini teşhis etmeye çalışıyordu. Gördüğümüz manzara karşısında irkilmiştik.?
KOMİSYON KURULUYOR
TBMM´de, faciayı ve sorumluları ortaya çıkarmak için SOMA ÖZEL KOMİSYONU kuruldu. Balıkesir Milletvekili olarak ben de bu komisyonda görevlendirildim.
Komisyonda, CHP´den 24. Dönem´in değerli arkadaşlarım Manisa Milletvekilleri Hasan Ören, şimdi CHP´nin Grup Başkan Vekilliğini üstlenen Özgür Özel ve Sakine Öz ile birlikteydik. Olay yerine vardığımızda ve sonrasında yaptığımız incelemelerde yaşadıklarımı hâlâ unutamıyorum. Komisyon olarak yaptığımız bir ziyaret sırasında, şehit maden mühendisinin eşinin bize söyledikleri hâlâ kulaklarımda çınlıyor. Eşi, maden ocağına indiklerinde genzi yakan bir gaz sızıntısı olduğunu, bunun normal olmadığını ve bu durumu işverene rapor ettiğini bize anlattı. Buna rağmen hiçbir önlem alınmadığını, eşinin ve işçilerin göz göre göre faciaya gönderildiklerini ağlayarak anlattı. Gerçekten de işçilerin hepsi karbon monoksit zehirlenmesi sonucunda yaşamlarını yitirmişlerdi. Onları yaşatacak bin dolarlık oksijen maskeleri olsaydı, hiçbiri yaşamlarını yitirmeyecekti. Bu durumu facianın yaşandığı madende, komisyonumuzun incelemeleri sırasında uzmanlara, ?İşçilerin yanlarında oksijen maskeleri ve tüpleri bulunsaydı ne olacaktı?´ diye sorduğumda, bizzat yetkililer, Yaşayacaklardı´ diye itiraf ettiler. ?Bunun maliyeti nedir?´ şeklindeki soruma ise ?Yaklaşık bin dolar´ yanıtını aldım. Vahşi kapitalist düzende kâr hırsının, bin doların, bir insan yaşamından daha değerli olduğunu ve ne acıdır ki, devletin de denetim yetkisini kullanırken, bu durumu umursamadığını bizzat orada gördüm. Facianın yaşandığı maden ocağına girdiğimde, son kazmanın vurulduğu, işçilerin
kömür karasında ter akıttığı yerde o oksijen tüpünün ne kadar taşamsal olduğunu bizzat yaşadık.?
MERAK ETTİĞİM SORULAR
Şu anki üretimde işçilerin, madene inerken yanlarında oksijen maskesi, tüpü olup olmadığını bilmiyorum. Varsa da acaba denetimler yapılıyor mu?
Bizim ülkemizde her şey çabuk unutuluyor. Popülizm varsa basın da, siyasetçi de orada.
Soma´da, göz göre göre ölüme gönderilerek madende yaşamlarını yitiren işçi faciasının ardından şu sorular hâlâ yanıt bekliyor:
1) Şehit işçilerin çocukları ve ailelerinin ekonomik durumları nasıldır? Emekli maaşları ne durumdadır?
2) Facianın sorumluları, hak ettikleri cezaları aldılar mı?
3) Halen madende çalışan işçilerin her biri için standart oksijen maskesi tedarik edildi mi?
4) Avrupa Birliği ülkelerinde kömür madenleri terk edilip güneş, rüzgâr ve temiz enerji kaynaklarına geçilirken, dünyanın en büyük güneş tarlalarına sahip ülkemizde bu planlama yapılıyor mu? Her şeyden önemlisi SENDİKALAR, işyerinde etkili bir şekilde, çalışma düzeninin planlanması sürecine katılıyor mu?
Bu sorular hâlâ yanıtsız.
Korona salgını yaşadığımız bu süreçte, insan yaşamının ve sağlığının ne kadar değerli olduğunu, hiçbir maddi değerle ölçülemediğini bizzat, yaşayarak gördük.
Çalışma yaşamında da işçilerin ve emekçilerin önce iş ve can güvenliğinin yaşamın her alanında sağlanması, hatta objektif sorumlulukla düzenlenmesi zamanı gelmiştir. Ancak o zaman devlet, denetim yetkisini en yüksek duyarlılık düzeyinde yerine getirebilir. Böylece de Soma faciaları yaşanmaz.? Haber : Önder Balıkçı



  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli