Hülya Motel sahiplerinden Güzin Kutlu Tarhan:

Söyleşi: Önder Balıkçı
Erdek turizminin kalbinin attığı ?Çuğra? bölgesinin en eski turistik işletmeleri arasında yer alan HÜLYA MOTEL´in sahiplerinden Güzin Kutlu Tarhan ile ilçenin eski, canlı ve hareketli turizmini, geleceğini konuştuk. İlginç bir sohbet oldu. İlgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
X X X
* Erdek´in turizm potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Erdek, adeta turizm için yaratılmış bir cennet. Önce bunun altını çizmek isterim. Erdek´te turizmi yıllar önce Ankaralılar keşfetti. 1950, 1960´lı yıllarda Erdek´e çok sayıda Ankaralı gelerek yaz tatillerini geçirirdi. Erdek´in havası mükemmel. Tarihi, arkeolojisi ve Kapıdağ´ı bulunmaz nimetler. Güney sahilleri göz önüne alınırsa havası hiç de sıcak sayılmaz. 

* Peki, neden Erdek turizmi, yeniden o eski, parlak günlerine dönemiyor? Hatta geriye gidiyor, sizce?
- Tabii, bunun çeşitli nedenleri var. Bunların başında şu noktaya dikkati çekmek gerekir. Erdek´in o eski, parlak turizm dönemlerinde, güney sahilleri henüz keşfedilmemişti. Ancak son dönemlerde Erdek, turizm tesisleri açısından çok geride kaldı. Turizmini, deniz-kum-güneş üçgeninden çıkaramadı ve çeşitlendiremedi. İşte, Erdek´te av turizmine önem vermek amacıyla yapılan ?Toronto Oteli? yıllardır kapalı.
* Yurt dışına çıkarak, turizm anlayışını gördünüz mü?
- Tabii. Size Venedik´ten bir örnek vereyim. Gondol gezileriyle klasik bir yer olan Venedik´te, saat 23.00´ten sonra cadde ve sokaklarda kimseyi göremezsiniz. Hayat biter. Oysa Türkiye´de öyle mi? Türkiye, çok güzel bir ülke. Türkiye´nin turistik her yerinde, zaman kısıtlaması olmadan dolu dolu bir yaşam vardır. Avrupa´da turizmin bizden farkı, onların mimarileri ve ulaşım olanaklarının bize göre çok daha fazla gelişmiş olmasıdır.
* Biz, yine Erdek´e dönelim. İlçemizdeki turistik tesislerin çağdaş normlara uygun olmadığından söz ettiniz. Örneğin, Kapıdağ gibi bir doğa cennetinden neden yeterince yararlanılamıyor?
- Kapıdağ, Erdek turizmine can suyu olabilecek kadar önemli bir bölge. Tam bir oksijen cenneti. Ancak, yolları mutlaka yapılmalı. Bu şekliyle olmaz. Sicilya´da, Kapıdağ benzeri bir dağ var. Ama orada ulaşım olanakları çok gelişmiş durumda. Ulaşım için ring seferleri bile var. Mimaride çok iyiler.
* Erdek´teki temizlik sorunu sürekli gündemde. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Temizliği yalnız belediyeye bırakmak bence doğru değil. Temizlik, bir bilinç işi. Bu ilçede yaşayan ve ilçeye konuk olarak gelen herkes temizliğe özen göstererek belediyeye destek vermeli. Ben, motelimin önünün temizliğine büyük önem veriyorum. Hatta hiç yüksünmeyerek, zaman zaman sitelerin önlerindeki çöpleri bile kaldırıyorum. Herkes bu bilinçte olmalı. Doğanın, çevrenin dengesini korumak zorundayız. Size şöyle bir örnek vereyim. Geçtiğimiz yıl Erdek denizinde deniz anası görülmemişti. Bu yıl var. Çünkü geçen yıl, deniz analarından beslendikleri bilinen uskumruyu bilinçsiz bir şekilde, o kadar çok avladık ki, bu sonuç ortaya çıktı. Tabii bu konular bir uygarlık göstergesidir. Bu bilinci yakalamak ülkemiz için şu anda zor görülüyor.
* Erdek turizminin gelişmesi açısından zaman zaman toplantılar yapılıyor. Nedense bu toplantılara Erdek´teki turizmciler ilgisiz kalıyor. Sizce neden?
- Böyle toplantılar yapıldığını duyuyorum. Ancak bu konuda bize çağrı gelmiyor. Haberim olsa ve davet edilsem seve seve katılır ve düşüncelerimi söylerim.
* Sahipleri arasında yer aldığınız Hülya Motel´in müşteri portföyü hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim?
- Gerek Hülya Motel ve gerekse önünde bizim işlettiğimiz ?Ağaç Çay Bahçesi?nin sıcak bir aile ortamı içinde bulunması öncelikli ilkemiz. Para kazanmaktan çok buna önem veriyoruz. Mutlaka kaliteli müşteri istiyoruz. Buna uymayanları kırmadan, bünyemize almıyoruz.
* Hülya Motel´in hikayeleri var mı?
- Olmaz mı? İsterseniz, biraz nostalji yapalım. Eski yıllarda, motelimizde her sabah yarı şaka, yarı ciddi sabah sporu yaptırılır, akşam üzerleri kamplar arası voleybol maçları düzenlenir, kıyasıya rekabetler yaşanırdı. Hatta bazı geceler, geri dönülerek, 7´den 70´e saklambaç oynanırdı. 55 yıldır bu sektörde çok değerli isimlerle tanıştık. Yaşar Kemal, Aydın Boysan, Altan Öymen, General Elektrik Genel Müdürü rahmetli İlhan Akıncıbey gibi isimler ve sanatçılar gelirdi. Türkiye sanayisinin duayeni Vehbi Koç, yaşamının son yılına dek, 20 Temmuz´daki doğum günlerini hep ailesi, dostları ve bizimle kutladı.
* Triatlon sporuna da desteğiniz var, değil mi?
- Evet. Performansı zorlayan bir spor olan triatlon ile aile üyelerim Sezin Kutlu&Emre Tacir uğraşıyor. Erdek Belediyesi destekli ?İroncam? düzenlenerek, bu sporun antrenmanlarında güvenle bisiklet, hemen ardından yüzme ve sahil yolunda koşular da motelimizin önünde gerçekleşti.
* Erdek turizmi sizce genellikle hangi yaş grubuna hitap etmeli? Daha açık sorayım, yaşlılar veya gençlere yönelik mi olmalı?
- Çok net yanıtlayayım. İlçemizin konumu ve coğrafi özelliklerine göre, yaz döneminde ilçe turizminin eğlenceye yönelik bir ağırlık taşıması gerektiğini düşünüyorum. Nisan, mayıs, eylül, ekim ayları da orta yaşlılar ve yaşlılar için daha uygun olabilir. Tabii, bu durumu çok net çizgilerle gerçekleştirmek de kolay değil. Kısacası Erdek, her mevsimde, herkese hitap edebilecek özellikler ve değerlere sahip. Özellikle de denizi. Ege ve Akdeniz´deki deniz, adeta tuz yatağı. Gözünüzü yakar. Ancak Erdek öyle mi? Gözünüz hiç yanmadan, denize girersiniz. Öyle ki, sabah uyandığınızda, yüzünüzü lavaboda yıkamak yerine, deniz suyuyla da yıkayabilirsiniz.
* Her şeye karşın Erdek´in turizm geleceğinden umutlu musunuz?
- Tabii ki umutluyum. Yeter ki, bu sektörden ekmek yiyenler, Erdek için bilinçli bir şekilde el ele versinler. İlçemize çağdaş yeni turistik işletmeler kazandırılsın. Eski işletmeler kendilerini çağdaş anlayışa göre adapte etsinler. Hizmet kalitesini artırmak için çaba harcasınlar. Turizm için yaratılmış cennetimizin değerini artık kavrayalım. Yaz aylarının dışında İstanbul´da oturuyorum. Ancak bundan sonra 6 ayı Erdek, 6 ayı ise İstanbul´da geçirmeyi düşünüyorum. Yani cennet kadar güzel Erdek´e daha çok zaman ayıracağım.