Türkiye Kamu-Sen`e bağlı Türk Büro-Sen, Adalet Bakanlığı personeline sahip çıktı. Türk Büro-Sen Balıkesir Şube Başkanı Muhammet Karakoyun, "Ülke insanına adalet dağıtmakla sorumlu bir kurumun kendi çalışanları için adaletten uzaklaşmasını anlamakta güçlük çekiyoruz" dedi.
Türk Büro-Sen Şube Başkanı Muhammet Karakoyun ve yönetim kurulu üyeleri, Adalet Bakanlığı`nın aldığı bir kararla çalışanları tekrar sınava tabi tutarak başarısız olanların iş akdini fesh edeceklerini açıklamasını protesto ettiklerini bildirdi. Sendikadan yapılan açıklamada, Adalet çalışanlarının ağır iş yükü ve idare baskısı altında ezildiği, her gün suçlu ya da zanlılarla aynı ortamda çalıştıkları hatırlatılarak, bu durumun çalışanların psikolojisini yeterince bozduğu belirtildi. Bu halde, Adalet Bakanlığı`nın çalışanların motivasyonunu artırıcı uygulamalar yapmak yerine, önce İstanbul Adalet Komisyonu Başkanlığı marifetiyle yayınlanan yazı ile ardından 16 Nisan 2013 tarihli Bakanlık genelgesiyle çalışanların gözden çıkarıldığının gözler önüne serildiği ileri sürüldü. Türkiye kamu-Sen`e bağlı Türk Büro-Sen tarafından yapılan açıklamanın devamında;
"Bilindiği gibi son yıllarda adalet çalışanlarının kazanılmış hakları bir bir ellerinden alınmıştır. Önce havuz paraları kesildi, sonra banka promosyonu darbesi yedi Adalet Çalışanı. Bu yetmez denildi ellerinden yol paraları alındı. Daha sonra 666 Sayılı KHK ile fazla mesailerine el konuldu. Adalet çalışanları zaten iş yoğunluğu ve personel yetersizliği yüzünden fazla mesai yapıyor, yıllık iznini dahi kullanamıyor. Bir de fazla çalışma karşılığı olan izini nasıl kullanacaklar? Devlette, Anayasamızda angarya iş olmaz diye yazıyor. Ancak Adalet çalışanlarına baskı ve tehdit ile angarya çalışma yaptırılıyor. Adalet Bakanlığı bu hukuksuz uygulamalarla da yetinmeyerek çalışanların iş güvencelerini ortadan kaldırmak için 16 Nisan`da yeni bir genelge yayınladı. Söz konusu Genelgede diyorlar ki; `
Zabıt Katibi unvanında görev yapan personele en az 3 ay öncesinden duyuru yapılmak suretiyle, Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 6`ncı Maddesinin (c) bendi gereğince, memurluğa alınma şartlarından olan, 3 dakikada 90 kelime yazma şartını kaybedip, kaybetmediklerinin tespiti amacıyla, uygulama sınavı yapılması, uygulama sınavına alınan zabit katibi sayıları ile başarı durumlarının Bakanlığa iletilmesi, uygulama sınavında başarısız olanların 3 ay sonra tekrar uygulama sınavına alınarak başarısız olanların 657 sayılı kanunun 98. Maddesi gereğince durumları değerlendirilmek üzere Bakanlığa bildirilmesi hususlarında bilgi ve gereğini rica ederim (Birol Erdem - Müsteşar)`. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu - Madde 98: Devlet memurlarının, A-) Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkartılması.
B-) Memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi. Böyle bir şey mümkün müdür? Hukukun üstünlüğünü her şeyin üstünde kabul edip, adalet dağıtan bir kurum bu hukuksuzluğu nasıl uygulamaya geçirir. Madem öyle yapacaksınız bizler de sorarız; Sayın Adalet Bakanı, bu insanlar 3 dakikada 90 kelime yazma kriterini yerine getiremiyorsa neden işe aldınız? Bakanlığınızda böyle bir sorun var idiyse bugüne kadar personele neden klavye eğitimi vermediniz? Yine soruyoruz, binlerce adalet çalışanı Zabıt Katibi 1999 ve 2001 yıllarında kurumunuzun yaptığı sınavlarda `3 dakikada 90 kelime yazma şartı olmadan` işe alındılar. Şimdi bu çalışanlara böyle bir dayatma yapmak, hangi vicdana, hangi insanlığa ve hangi adalete yakışır?" denildi.
Balıkesir Şube başkanı Muhammet Karakoyun, Türk Büro-Sen Genel Merkezinin yaptığı açıklamayı tüm Türkiye`deki şubeler olarak kamuoyuna basın açıklaması şeklinde deklere ettiklerini, bunun ardından Adalet Bakanlığının harekete geçerek söz konusu uygulama veya girişimle ilgili geri adım attığını, Bakanlık personeli olan tüm adliye çalışanları için yapılan uyarı eyleminin sonuç verdiğini söyledi.
