Sözlerine aynı zamanda akrabası olan Bigadiç´li Şehit Uzman Çavuş Hüseyin Apaydın´ı anarak başlayan Haluk Ahmet Gümüş, uzman çavuşların adeta üvey evlat muamelesi gördüklerini, temel özlük haklarından mahrum bir şekilde görevlerini yerine getirdiklerini ve bu durumun mutlaka düzeltilmesi gerektiğini ifade ederek başladı. Uzman çavuşların iki yılda bir sözleşmelerinin yenilendiğini ve keyfi şekilde işten çıkarılabildiklerini ifade etti.
Sözlerine, işten atılma korkusu yüzünden hastalığını dahi gizleyerek operasyonlara giden uzman çavuşlar olduğunu ifade eden Gümüş, tablonun vahim olduğunu ve Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı durumlar olduğunu söyledi. Özellikle, disiplin cezaları konusunda hukuka aykırılıklar bulunduğunu ifade etti.
Uzman çavuşların sosyal tesislerden dahi yararlanamadıkları ifade eden Gümüş, emeklilik yaşının yükseltilmesinden en çok yine bu kesimin zarar gördüğünü ifade etti. Zira uzman çavuşlar 45 yaşına kadar bu görevde çalışabiliyorlar. 45 yaşını dolduran uzman çavuşların emekli olamadığını ve ortada kaldıklarını ifade etti.
BAŞBAKAN UZMAN ÇAVUŞ İLE UZMAN JANDARMANIN FARKINI BİLMİYOR!
Haluk Ahmet Gümüş, verdiği bir demeçte "uzman çavuşlar hiçbir şey vermediler diyerek inkar etmesinler" dediğini ancak kastettiğinin uzman jandarmalar olduğunu ifade etti. Başbakanın bu iki farklı statünün iki ayrı kanunla düzenlenmiş olduğunu bilmediğini ifade eden Gümüş, sayıları 45 bin civarında olan uzman çavuşların mağduriyetinin acilen giderilmesi gerektiğini ifade etti.
AFYON PATLAMASI AYDINLATILSIN!
Haluk Ahmet Gümüş, Afyon´da askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlama olayının nasıl gerçekleştiğinin halen aydınlığa kavuşmadığını ifade ederek, Başbakanın olayın kaza olduğuna dair yaptığı açıklamanın hangi bilimsel veri ile yapılmış bir açıklama olduğunu bilmek istediklerini ifade etti. "Bu konu da somut bir delil var mıdır? Yok mudur?" diye sordu.
Haluk Ahmet Gümüş, sözlerine dünyanın önemli güçlerinin güvenlik stratejilerine dair fikirlerini paylaşarak son verdi.
