Pek ala pek güzel, öyle güzel anlatıldı ki, Hollanda´nın Rotterdam Limanı.
Gidip görüldü ve anlatılanlara da yerden göğe kadar hak veriyorum ama biraz da madalyonun öbür tarafına baksak.
Konuyla ilgili basın toplantısında da sorduğum gibi oradaki liman sahasının bulunduğu deniz sahası ile bizim burada kurulacak deniz sahası aynı özellikleri taşıyor mu?
O bölgede Erdek plajları gibi sahili 15 kilometreye kadar uzayan altın sarısı kum sahili gibi sahiller var mı?
Kimya sanayi ağırlıklı yapılması düşünülen Rotterdam-Şirinçavuş Limanı´nın bulunduğu bölge; Erdek, Ocaklar, Narlı yani Kapıdağ´ın Şirinçavuş´a bakan yüzü, Marmara Adası, Avşa ve Paşalimanı Adası ile adeta iç içe.
Gelelim Rotterdam Limanına. Bu limanın ağzı ?Atlantik Okyanusu?na açılıyor.
Bizim liman yapılacak bölgedeki deniz Marmara Denizi olup Erdek Körfezi´yle iç içe. Biri okyanusa dökülüyor, öbürü bir iç deniz olan Marmara Denizi´ne.
Marmara Denizi adeta küçücük bir havuz olup Marmara´ya şu anda bırakılan atıklar bile çok fazla.
Marmara Denizi´ne başta İstanbul olmak üzere sahili olan kentler ve özellikle de İzmit Körfezi´ne dökülen ağır sanayi atıkları bile Marmara Denizi´ni kirletmeye yetti de arttı bile.
Siz bir de Avrupa´nın nehirler kanalıyla Karadeniz´e dökülen atıklarını düşünün.
Zaten Avrupa´nın boku-püsürüğü önce Karadeniz´e, oradan da İstanbul Boğazı ile Marmara´ya, oradan da Çanakkale Boğazı´ndan Ege´ye.
Marmara Denizi nasıl kirleniyor? hakikaten kirli mi çok basit.
Bandırma-Livatya da eski plaj sahiline gidip görmek gerekiyor, sahile vuran atık çokluğundan kum sahil yosun ve evsel atıklarla nasıl kaplanmış çıplak gözle görülebilir.
Gelelim Erdek sahillerine; hani o Rotterdam Limanı kurulacak sahillere bakan bölgeye.
Her yıl yaz tatili başlarında bu sahillerden tonlarca yosun toplanır ben 60 yıldan beri bu sahillerde denize girerim. Özellikle Düzler´in Belkız sahillerinde son 20 yılda her yıl giderek artan korkunç bir yosun yoğunluğu yaşanıyor.
Nedeni deniz kirliliği, bazı yerlerde altın sarısı kumsal sintine atıklarıyla siyah renge dönüşmüş.
İkincisi de Rotterdam Limanı denetlenmesi bağımsız bir kuruluş tarafından yapılıyor ve deniz öyle temiz öyle temiz ki fok balıkları cirit atıyor.
Bizim burada da malum fabrika da bir kısım atığını denize atmasına ve soğutma suyunu da denizden elde etmesine rağmen hemen yakınlarında balık avı yapılıyor.
Ama o fokları ve tutulan balıkları bir inceleyelim bakalım ne kadar ağır metal var?
Ben inanıyorum ki, Rotterdam Limanı´ndaki denetim sayesinde çevre kirliliği önemli ölçüde bizim buralara göre çok çok az olabilir. Çünkü orası Avrupa ve ona göre denetim. Bizim burası da Türkiye ona göre denetim.
Limana gelecek yüzlerce geminin sintine atıklarını da unutmayalım. Sintine denince geldi aklıma, bunları kim ve nasıl denetleyecek?
Sanayiye elbette evet ama neden hep böyle plaj sahilleri seçilir?