Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

İSMAİL HAKKI ÖZSARI


ANA, BABA VE ÇOCUK İLİŞKİSİ

ANA, BABA VE ÇOCUK İLİŞKİSİ


İsteyerek ya da kazara sahip olduğunuz çocuk, sizin çocuğunuzdur. O`nun büyütülüp, yetiştirilmesinden siz sorumlusunuz. Bu konuda toplum olarak yeterli donanıma sahip olmadığımızı defalarca yazdım. Ziyanı yok bir daha yazayım.
Sevgili ana babalar, her çocuk doğarken bir potansiyel olarak doğar. Potansiyelin ne demek olduğunu bilmeyenleriniz olabilir.
Açıklayalım; bir elinize çakıl taşı, diğer elinize meşe palamudu alınız. Her ikisini de aynı nitelikte toprağa gömünüz. Çakıl taşı kaybolur gider. Ondan hiçbir şey olmaz. Meşe palamudundan önce bir tane meşe ağacı, ağacın palamutlarından giderek meşe ormanı oluşur.
İşte buradaki meşe palamudu potansiyel bir örnektir.
Sizin çocuğunuzda uygun ortamlarda, uygun koşullarda yetişecek olursa istediğiniz niteliklerde bir birey olarak yetişir.
Ama yaptığınız yanlış şu; çocuğunuzu tanımıyorsunuz. O`nun bir potansiyel olduğunun farkında değilsiniz.
Her çocuk kendine özeldir. Her çocuğun eğitimine ait ayrı bir kullanma kılavuzu vardır. Her
çocuğun kendine özgü şifresi vardır. Her birinin tıpkı cep telefonlarında olduğu gibi ayrı pin kodu vardır.
Siz bütün bunların farkında olmadan ve de çocuk daha doğmadan, nasıl bir hayat süreceğine, hangi mesleği seçeceğine karar verirseniz yanlış yaparsınız. Böyle yetişen bir çocuk birey olamaz. Daima sürüden biri olarak yaşar.
HER ÇOCUK BİR YANITTIR
Çocuk içinde bulunduğu ortamlardan aldığı öğretileri kendi genetik yapısına uygun yorumlayarak size geri verir.
Çocuğun yetiştirilmesinde aile birinci derecede sorumludur. Daha sonra sırasıyla sokak, okul gelir.
Aile eğer; sen bizim çocuğumuzsun, biz senin tüm ihtiyaçlarını karşılarız üzülme dediğinde;
Çocuk buna, nasıl olsa her şeyimi siz karşılayacaksınız, ben de yararlanacağım diye yanıt verir.
Yine aile; biz seninle ilgilenmiyoruz, nasıl istersen öyle yap derse;
Çocuğun yanıtı da; ben istediğimi yaparım, bana kimse karışamaz şeklinde olur.
Oysa çocuklar ve gençler çevresinde olup bitenlere verilmiş yanıtlardır.
Bir de aşırı korumacı ana babalar vardır. Çocuğun her işini kendileri üstlenirler. O kadar ileri giderler ki neredeyse, çocuklarının yerlerine yemeklerini bile kendileri yiyeceklerdir. Böyle yaparken de doğru davrandıklarını zannederler.
Çocuğumuzun bildiği bir uzak doğu söylemi şöyle der: "Balık tutup verme, balık tutmayı öğret."
Ben de diyorum ki hiçbir büyük ağacın gölgesinde, ikinci bir ağaç büyüyüp gelişmez.
Çocuk eğitiminde yapılan yanlışları gelin isterseniz şöyle bir örnekle somutlaştıralım.
Giderek derinleşen bir gölet var. Gölet`in bir tarafında ana baba -çocuk, diğer tarafında da çok güzel bir villa var. Ana baba zamanı gelince çocuklarının bu villada ömür sürmelerini istiyor. Ancak köşke ulaşmak için gölet`i geçmek gerekiyor. Anne veya baba çocuğunun elinden tutup gölet`i geçmeyi çalışıyorlar. Ne var ki, gölet giderek derinleşiyor. Çocuğun boyunu aştığında, sırtlarına alıyor biraz da böyle taşıyorlar. Zaman içinde kendileri de yoruluyor. 
Çocuğu bırakıveriyorlar. Çocuk yüzme bilmezse karşı villaya ulaşması mümkün değil.
Oysa çocuklara yüzmeyi öğretselerdi, o çocuk villaya ulaşacaktı. 
İşte hata burada. Çocuklarımı yüzmeyi, kendi ayakları üzerinde durmayı, kendine yetmeyi, başkalarını koltuk değneği yapmamayı öğretmemiz gerekiyor.
"Belki de iyi çocuk yetiştirmenin anahtarı, budur."
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,34
  • EURO

    34,77% 0,17
  • GRAM ALTIN

    2511,73% 1,11
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.5 ° / 9.7 ° false

Balıkesir

20.04.2024

  • İMSAK 04:36
  • GÜNEŞ 06:10
  • ÖĞLE 13:08
  • İKİNDİ 16:54
  • AKŞAM 19:56
  • YATSI 21:23