Nüfus artış hızının düşmesi ve sağlık hizmetlerinin yaygınlaşması sonucu dünya nüfusu yaşlanıyor
Monaco, Japonya ve Almanya gibi zengin ülkelerde yaşlıların oranı yüzde 20'lerin üzerinde, bizde ise yüzde 10'a doğru yükselişte
65 yaşın üzeri insan sayımız birkaç yıl sonra bu sınırı aşmış olacak. Ülkemizde yaşlanma meselesi sadece ekonomi penceresinden değerlendiriliyor
Çalışabilir yani üretebilir kuşağın azalmasının riskleri üzerinde duruluyor (Hoş, çalışabilene de iş veremiyoruz ya; işsizlik yüzde 10'u, genç işsizlik yüzde 20'yi geçti). Hâlbuki yaşlanmanın düşünülmesi gereken başka önemli yönleri daha var
*
Açıyı biraz genişlettiğimizde yaşlanma politikası eksikliği ortaya çıkıyor. Emekliler dediğimizde bir sosyal güvenlik uygulaması içinde çalışıp yaşlanan kişi akla geliyor
Böyle bir imkânı olmayan epeyce vatandaşımız da var, doğal olarak problem ve beklentileri ortak
Öncelikle insana yakışır bir hayat standardı sunmakla yükümlüyüz
Gıda, barınma ve belki de en önemlisi sağlık ihtiyaçlarına kolay ulaşılabilir kılmalıyız
*
1991'de DYP-SHP koalisyonuyla kurulan Süleyman Demirel Hükümeti popülist bir yaklaşımla emeklilik yaşını 38'e kadar indirdi
Bütçede yama tutmayan delikler açan bu aşırılığı telafi etmek için çıkarılan kanunlar can yakıyor
O da ayrı bir aşırılığa savruldu, eskiler ifrat ve tefrit derdi, tam öyle oldu
Açlık sınırının altında, asgari ücrete bile yetişemeyen maaşla insani ihtiyaçların karşılanması mümkün değil!
Ve daha acısı yeni emeklilerde durum kötüye gidiyor. Şu anda emekliliğe 600 liranın altında maaşla başlayan var
Tedbir alınmazsa ilerleyen yıllarda 380 liraya kadar düşeceği uyarısı yabana atılmamalı.
Kıdem tazminatı almanın neredeyse istisnai bir imtiyaza dönüştüğü düşünüldüğünde, emeklilerin işinin zorluğu anlaşılıyor.
Bu açığı sosyal yardımlarla kapatmak doğru değil
İnsanların hakkını lütuf gibi vermek incitici
Ayrıca partizanlık ve ayırımcılığın karışma riski yüksek. Sosyal yaraya dönüşme ve patlama ihtimali gözardı ediliyor, düşük maaşların üstüne yapılan komik zamlarla da vatandaşla alay ediliyor
Hele de devlet adamı ciddiyetinden uzak ve alay edilir gibi yapılan açıklamalar da cabası
Bakan Nabi Avcı'ya Bilecik'te, 24 lira 80 kuruşu harcamakta zorlanıyorum diye tepki gösteren emekliye ne yapıldığını hatırlayın
Sorun çözüldü mü?
Hayır, salonun dışında, dışarıda daha fazlasını söyledi, Kendilerine 1530 lira, emekliye 24 lira 80 kuruş verdiler dedi
Emekli alarm zillerini çaldırıyor, ama Ankara duymuyor!
Bugün, 29 Nisan 2024 Pazartesi
