Cumhuriyet Halk Partisi(CHP), ülke genelinde 2024 yerel seçiminden büyük bir zaferle çıktı.
Bandırma Belediyesi’ne, Dursun Mirza ile üst üste dördüncü kez sosyal demokrasi bayrağı dikildi.
Seçim çalışmaları sırasında, gazetecilik yaşamımda ilk kez oyumun rengini bir köşe yazısı ile kamuoyuyla paylaştım ve “Oyum Dursun Mirza”ya dedim. Çünkü Mirza’ya inanıyor ve güveniyordum. Güler yüzlü, çağdaş, hoşgörülü, laik cumhuriyete gönülden bağlı bir siyasetçi olan Mirza, CHP örgütünde başta ilçe başkanlığı olmak üzere her kademede görev yapan, belediye meclis üyeliği, belediye başkan yardımcılığı ve belediye başkanlığını üstlenen, siyasetin uzun soluklu bir mücadele olduğunu çok iyi bilen, hizmet adına hırslı bir siyasetçiydi. Son 5 yılda da siyasetten hiç kopmadı ve hep vatandaşların içinde oldu. Partinin kamuoyu anketleri sonucunda da CHP Genel Merkezi tarafından Bandırma Belediye Başkan adayı gösterildi.
Rakibi AKP’li M. Cemal Öztaylan’a gelince…
Bence yanlış bir adaydı. Hâlâ eski, köhnemiş, geleneksel siyaset anlayışıyla siyaseti sürdürmeye çalışıyordu. Yüzü hiç gülmüyordu. Hatta seçim afişlerindeki fotoğrafında bile gülen bir fotoğrafı yoktu. Seçim propagandasını yürütenlerin nasıl olup da bu fotoğrafları kullandıklarını da anlayamadım. Aslında onlar da haklıydı belki. Çünkü Öztaylan’ın yüzü hemen hemen hiç gülmüyordu ki, onu nasıl güldürsünler!
Yıllardan beri Cemal Öztaylan’ın basın toplantılarına ve etkinliklerine katılmıyorum. Bunun nedenini yine açıklayayım. Öztaylan, bu toplantılara katılanları, başta gazeteciler olmak üzere “noter” gibi kullanıyor. Sözlerini “Öyle değil mi, …..” diye onaylatmaya çalışıyor. Buna başta gazeteciler olmak üzere hiç kimse tepki göstermiyor ve nezaketen bile olsa onun sözlerini, ya “evet” diyerek, ya da başlarını “emme basma tulumba” gibi sallayarak onaylıyorlar. Bu seçim çalışmaları sırasında da öncelikle gazetecilik mesleğinin onurunu korumak adına Öztaylan’ın hiçbir programına katılmadım.
Seçimi Dursun Mirza’nın kazanacağından hiç kuşkum yoktu. Kendisini ve ekibini yürekten kutluyor ve başarılar diliyorum. Seçim beyannamesinde yer alan önemli projeleri de bir bir yaşama geçireceğine inanıyorum.
Tekrar dönelim, Öztaylan’a…
Her ne kadar kendisinin aday olmayı istemediğini, Cumhurbaşkanının isteğiyle aday olduğunu öne sürse de aslında aday olmak isteyen isimleri birer birer eritmeyi başararak(!) adaylığının önünü açtı. Bu isimlerin başında Mehmet Doğan ve Oya Yücel geliyor, tabii ki…
Bundan sonra ne yapar bilmem ama artık herhalde emekli olur ve köşesine çekilir. Nasıl olsa artık baş danışmanlığını yapacağı Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da kalmadı, ortada…Ücretsiz(!) yaptığını öne sürdüğü 5 yıllık başdanışmanlık görevini de doğum yeri Bandırma’ya hiçbir katkısı olmadan tamamlayıp, tarihe de geçti, bu arada!
Son sözüm şu:
Bandırmalıları, çağdaşlığa, hoş görüye, özgür yaşamlarına, laik, demokratik Atatürk cumhuriyetine sahip çıktıkları için yürekten kutluyorum.
Gelelim, Güney Marmara Bölgesi’ndeki belediye başkanlarına. Başta Erdek, Gönen, Manyas olmak üzere birçok belediye başkanlığını CHP kazanırken, bunlara Marmara ve Susurluk’u da ekledi.
Erdek’te, Burhan Karışık, çok rahat kazanarak, “seçimle gelen son belediye başkanı” olma unvanını Hüseyin Sarı’nın elinden aldı.
Sarı ise seçimde İYİ Partili Arif Demir’in belediye başkanlığını ve meclis üyeliklerini destekleme yanlışına düştü. İYİ Parti ise Erdek’te de silindi gitti. Bu arada, Hüseyin Sarı’nın Erdek’te artık hiçbir ciddi siyasi ağırlığı kalmadığı da ortaya çıktı.
Arif Demir hakkında da küçük bir değerlendirme yapmak isterim. Demir’i severim. Ancak önemli hatalara düştü. Başta İYİ Parti Erdek Belediye Başkan adayı olarak gösterilmesine saygılıyım. Ancak daha sonra Özlem Sarı, bu partinin Erdek Belediye Başkan adayı gösterilince adaylığının geri çekilmesine sesini çıkarmadı. Sarı’nın adaylığı Yüksek Seçim Kurulu’nca kabul edilmeyince yeniden adaylığa razı oldu. Bu arada, seçim çalışmaları sırasında, Hüseyin Sarı’nın sanki kendisi adaymış gibi öne çıkmasına ve ikinci planda kalmasına da nedense sessiz kaldı. Sarı ise stratejisini İYİ Parti’ye kazandırmaya değil, CHP adayı Burhan Karışık’a kaybettirmeye yönelik kurmuştu. Bu nedenle Arif Demir de Sarı ile birlikte seçimin kaybedeni oldu.
