Alman İmparatoru II. FREDERİK, POTSDAM yakınlarında yazlarını geçireceği muhteşem bir saray yaptırmaya karar verir. Ancak bir engelvardır. Sarayın bahçesi olarak düşünülen yerin tam ortasında bir değirmen bulunmaktadır. İmparatorun adamları birçok kez değirmenin sahibine giderek, burayı terk etmesini söylerler. Ayrıca imparatoru kendisine daha büyük ve daha güzel bir değirmen yaptıracağını söylerler. Yaşlı değirmenci hiç oralı olmaz. Sonunda imparator bizzat kendisi yaşlı adama gider. Önerisini yineler. Adam yine kabul etmez. Bu duruma çok şaşıran imparator adama şu soruyu sorar: "Eeeey
Yaşlı değirmenci ben bir imparatorum. Sen bu cesareti nereden buluyorsun?"
Değirmencinin yanıtı kısa ve nettir: "BAYIMBERLİN`DE HALA HÂKİMLER VAR."
Bu söylence 18. yüzyılın ilk yarısından günümüze kadar güncelliğini koruyarak gelmiştir.
Yine bu söylence PRUSYA ve daha sonra ALMANYA`DA " hukukun üstünlüğü ilkesinin önemini gençbeyinlere kavratmak için okul kitaplarına alınmıştır.
Ve sonunda değirmen yıkılamamıştır.
Günümüzde yargı ve yargıçlar çokça eleştiriliyor. Yargının üzerinde baskı olduğu yazılıp çiziliyor. Avrupa Yargıçlar Birliği`nin 11 Kasım 2012 de Washington`da toplanarak yayımladığı deklarasyonda, HâkimlerSavcılar Yüksek Kurulu`nun (HSYK) atamalarının yargıçlar üzerinde baskı olarak kullanıldığı oy birliği ile kabul edildi.
Şunu hiç kimse aklından çıkarmamalıdır. `Hukuk bir gün herkese gerekli olabilir.``
Kanunlar örümcek ağı gibidir. Büyük böcekler deler geçer. Küçükler ise ağa takılıp kalırlar.
Bu söylem kökten yanlış, kabul edilmelidir.
Büyük böcekler de küçük böcekler de yasalar önünde eşittirler. Eşit olmalıdırlar.
Yargının bozulması, tuzun kokması gibidir. Tuz kokarsa toplum düzeni bozulur. Yapacak pek fazla bir şey kalmaz.
Sevgili yargıçlar, İmparatorun yargıcı olmakta, yaşlı değirmencinin yargıcı olmak da ya da her ikisinin yargıca olmak da sizin elinizde. Seçim sizin
Ama şunu unutmayın: SON KARARI, DAİMA TOPLUMUN VİCDANI VERECEKTİR.
