Çocuklar ve gençler bazen yalan söyleyebilir. Çok abartıp, çocuğun yüzüne vurarak yüz göz olunmamalıdır. Arsızlaştırır ve sürekli yalan söyler hale getirebilirsiniz.
Çocuğun ve gencin yalan söylemesinde kendi payı oldukça yüksektir. Ancak; anne babanın da payının olduğu unutulmamalıdır.
Neden anne babanın payı vardır?
1-Öncelikle yalan söylemeyecek kadar güçlü bir yapıda çocuk yetiştirememişiz demek ki. Kendine güvenen, güçlü bir kişiliğe sahip insanlar yalana pek başvurmazlar.
2-Korkan çocuklar yalana başvurur. Eğer hatasını söylediğimizde bizim kızmayacağımızı bilirse doğruyu açık açık söyler.
3-Çocuklar yalanı biz yetişkinlerden öğrenir. Siz ne kadar dikkatli davranırsanız davranın yalan söylerseniz, gün gelir çocuğunuz yalan söylediğinizi mutlaka anlar.
Hele biz büyükler yalanları renklendirerek bazen beyaz yalanlar söylenebileceğini düşünürüz. Böyle olması çocuklar açısından tamamen yanlıştır.
4-Çocuklar çok sevdiklerine onları kırmamak, kaybetmemek adına yalan söyleyebilirler. Onları günahları ve sevaplarıyla sevdiğimizi hissettirmeliyiz.
YALAN YAKALAMAK
Yalan yakalamak başından daha yanlış bir ifade. Çocuğunun yalanını yakalayan bazı anne babalar lüfer yakalamış balıkçı gibi sevinirler. Galiba avcılık içgüdüsü nedeniyle böyle davranırlar. Evlerde, iş yerlerinde avına yaklaşmakta olan bir kedi sessizliği ve kurnazlığı içindedirler. Ancak; şunun farkında değildirler. Böyle davrandıkları sürece ya avlarını kaçırırlar ya da onları savunmaya iterler.
"Yalanını yakaladım." diyeceğimiz yere "Gerçeği fark ettim." dersek inanıyorum daha iyi sonuçlar alırız.
Çocuğumuzun yalan söylediğini fark edersek çok üzülüp abartmayalım. (Hangimiz yalan söylemiyor?) Öfkeye kapılmayalım.
Eğer çocuğumuz bize yalan söylemişse kendimizin de payı olduğunu hiç ama hiç unutmayalım. Onların yalanlarına aşırı öfkelenip tepkiler verirsek dürüst olmalarına değil, kendilerini daha iyi gizlemelerine yardımcı oluruz. Sonra da daha organize yalanlar söylemelerine yol açarız. Çünkü "BİR YALAN BİN YALANI DOĞURUR."
Çocuğumuzu istediğimiz yönde değiştirmek istiyorsak daha ılımlı, daha hoş görülü olmak zorundayız. ÖNCE KENDİMİZİN DÜRÜST OLMASI GEREKİR.
