İlçe Hıfzıssıhha Kurulu, Ramazan ayında Bandırma`da davul çalınmasını yasakladı. İyi de etti.
Gelişip, değişen dünyada, işimize geldiği şekilde, "gelenek-göreneklerimiz" masalından vazgeçmeliyiz.
Artık, gelişen teknoloji içinde sahura uyanmak için her çeşit araç-gereç var, saatlerden, cep telefonlarına dek
Oruç tutanlar, uyanmak için davul sesi mi bekliyor, gece yarısı?
İslâm dini, gelişime açık
İnsanların, rahatsız edilmesine karşı
Akıl ve mantığa dayalı
Diyelim ki, kişi, oruç tutmuyor veya tutamıyor
Rahatsız
Hasta
Sabahleyin işine gitmek zorunda
Gece yarısı davul sesiyle uyanması doğru mu? Küçük çocuklarımızın, davulla uyanmaları mı gerek?
30-40 davulcu para kazanacak diye diye binlerce kişinin rahatsızlık duyması hak mı?
Artık, basmakalıp sözlerden kurtulmalıyız. İnsan özgürlüklerine saygı duymalıyız. Oruç tutan da, tutmayan da birbirini asla rahatsız etmemelidir.
Oruç tutmak isteyenler, sahurda uyanmak için davula gereksinim duymamaktadır. Konu, bu denli basittir.
Öyleyse, dinimizin engin hoşgörüsü de dikkate alınarak, spekülasyon yapmanın, "Ama efendim, gelenek-göreneklerimiz" diye dayatma getirmeye çalışmanın anlamı yoktur. Çünkü, mantıktan uzaklaşan gelenek ve göreneklerin de değişmesinde hiçbir sakınca olamaz.
Sözün kısası, Kaymakam Ali Mantı`nın başkanlığındaki Bandırma İlçe Hıfzıssıhha Kurulu`nun, büyük bir cesaretle aldığı "Ramazan`da davul yasağı" doğrudur.