DEMİRCİ KAWA EFSANESİ

Çok eski zamanlarda daha yeryüzünde insan yaşamadığı dönemlerde ZERVAN isimli tanrının (!) iki oğlu dünyaya gelir. Birinin adı HÜRMÜZ diğerinin adı ise EHRİMAN´dır. Hürmüz; ışık ve bereket, Ehriman da kötülük ve kıtlık saçan anlamındadır.
Hürmüz kendisini temsil etmesi için dünyaya ZERDÜŞT´ü gönderir. Yüreği sevgi dolu olan Zerdüşt de karşılık olarak oğullarını ve kızlarını Hürmüz´e hediye eder. Kötülüğü temsil eden Ehriman bu durumu kıskanır. Tün iyilere ve Zerdüşt´ün soyuna MEDYA (Kuzeybatı İran) coğrafyasındaki hayatı zindan eder. Bazen gökten ateşler yağdırır, bazen fırtınalar kopartır. İyilere ve iyiliğe hep zulüm eder.
Sonunda içindeki kötülük zehrini zalim Kral DEHAK´ın beynine akıtır ve onu bela olarak İran Halkının üzerine salar.
Zalim Dehak, halkın kanının emerek kötülüklerine devam ederken beynindeki zehir ölümcül bir tümöre dönüşür. Acılar içinde yataklara düşer. Hastalığına çare bulunamaz. Dönemin doktorları hastalığın iyileşmesi için tümöre her gün gençlerin ve çocukların beyninin sürülmesini tavsiye ederler.
Bunun üzerine ülkede yıllarca süren bir genç ve çocuk katliamı başlar. Her gün anne babalarından alınan iki çocuğun kafası kesilerek kralın yarasına sürülür. Halk çaresizdir. Bu durum böyle devam ederken sıra bir gün 17 oğlunu da bu nedenle kaybetmiş olan KAWA adındaki demirci ustasının küçük oğluna gelmiştir.
Kawa bu durumu kabullenemez. Artık başkaldırı zamanının geldiğine kanaat getirir. Demirci dükkânında savaş malzemeleri olarak GÜRZ-Ü KEMBER, KER gibi araçlar yapar.
Zulme karşı isyanı başlatan Kawa demir ocağında çalışırken giydiği yeşil, sarı, kırmızı renklerden oluşan önlüğünü isyanın bayrağı, ocağındaki ateşi de özgürlük meşalesi yapar. Meşaleler elden ele dolaşır. Dağ başlarına ateşler yakılır. Bu hareket tüm ülkeye yayılarak coşkulu bir şekilde kutlanır. Direnişin başladığı Mart ayının 20sini 21ine bağlayan gece Dehak´ın egemenliğine son verilir.
Zalim kraldan kurtulan halk 21 Martı özgürlüğün, kurtuluşun bayramı olarak kutlar.
Demirci Kawa başkaldırı kahramanı, Nevruz ise direniş ve başkaldırı günü olarak tarihe geçer.
NOT: her efsanede olduğu gibi nu efsanenin de birkaç versiyonu vardır. Size anlattığım bu hikâye Fars şairi Firdevsi´nin eseri olan ŞEHNAME´sinde yer alır. Aynı hikâye Kürt mitolojik tarihinde de farklı versiyonlarıyla anlatılır.