Devlet memurları ve güler yüz

Bandırma Gazeteciler Cemiyeti´nin başkan yardımcısı sevgili Ozan Ertuğrul´un, ?Bandırma Gazete?de yayınlanan ?Bandırma Adliyesi Müracaat Kalemi´nden neden atıldım? başlıklı yazısını üzülerek okudum.
Gerçekten çok sevdiğim, herkese saygılı, dürüst bir kalem olan Ozan´ın, bir dilekçe vermek için gittiği Müracaat Kalemi´nde başına gelenleri hiç abartmadan, yaşadığı gibi yazdığından hiç kuşkum yok. Bu dairede, bir kadın memurun kendisine yönelttiği tavırları ve azarlayan tutumunu yalnız Ozan değil, hiçbir vatandaş hak etmez. Devlet memurunun görevi, hangi ortam ve koşullar içinde bulunursa bulunsun, vatandaşı azarlamak, onun işini yokuşa sürmek, hele hele kapısından dışarı atmak asla olamaz.
Devlet memurlarının sahip bulunmaları gereken niteliklerin başında, vatandaşa güler yüzlü hizmet ve onlara yardımcı olmak için çaba harcamak gelir, öncelikle. Çünkü devlet, millete hizmet için vardır. Millet yoksa devlet kavramından söz edilebilir mi?
Vatandaşımız, zaten yıllardır devlet dairelerine işi düştüğünde hep ürkek bir tavır içindedir. Yani devlet dairelerinden korkar. Hele hele polis ve adliyeler, onun için biraz daha ürkütücüdür.
Devlet memuru olarak adliyede görev yapan bu kadın görevlinin, yalnız Ozan kardeşime değil, genelde vatandaşlara güler yüz göstermediği, içtenlikle yardımcı olmadığı şeklinde duyumlarımız ve izlenimlerimiz de bulunuyor.
Bu kadın memura bir önerimiz var:
Cumhuriyet Başsavcımız sayın Önder Yeniçeri´nin güler yüzlü hizmet anlayışını, her zaman kapısının vatandaşa açık olmasını örnek alsın.
Hizmet anlayışını her zaman takdirle karşıladığımız Cumhuriyet Başsavcımız sayın Önder Yeniçeri´nin, bu olayla ilgileneceğini biliyor, hak etmediği bir davranışla karşılaşan sevgili Ozan Ertuğrul´a ?geçmiş olsun? diyorum.