Eğer bir insan hasta ruhlu daha doğrusu ruh hastası değilse kan dökülmesini istemez. Gencecik bedenlerin toprağa girmesini istemez. Anaların ağlamasını istemez. Ayrımcılık yapmaz ve istemez.
Barış ister. Huzur ister. Mutluluk ister. Kardeşlik ister.
Ülkemizde otuz yıldır akan kanın durdurulamamasını kahrolarak izlemekteyiz.
Olan bitene doğru tanı konmasını zamanı geldi de geçti bile.
Şahsen benim, bizi yöneten yetkililere, konuyla ilgili yazıp çizen bilgililere, televizyonlarda kanal kanal dolaşıp söyleşilere katılan ilgililere bazı sorularım var.
1- P.K.K' nın amacı nedir? Ayrımcılığa, haksızlığa, sömürüye, az gelişmişliğe bir başkaldırı mıdır?
2- Eğer böyle bir başkaldırıysa Kürt halkının mutluluk ve refahını yükseltmek anlamında niçin tek bir söylemi yok ?
3- P.K.K. destekçisi siyasi oluşumların yöneticileri feodal toprak ağalarından mıdır? Yoksa kadrolarında marabalar da var mıdır?
4- P.K.K. ve destekçilerinin ayrı bir devlet kurmak gibi bir emelleri var mıdır?
5- P.K.K. uluslararası bir örgüt müdür? Eğer böyle değilse, içlerinde Suriyeli, İranlı, Iraklı, ermeni teröristlerin ne işi var?
6- P.K.K.'nın ağırlıklı olarak konuşlandığı kuzey ırak nasıl bir devlettir ? Eğer kukla bir devletse hangi devletin ya da devletlerin kuklasıdır?
7- Koskoca Ortadoğu'yu denetleyen A.B.D sadece Kuzey Irak'ı mı denetleyemiyor?
8- Bizim istihbarat örgütlerimiz yok mu? Böylesine önemli konuları yabancı devletlerin istihbarat örgütlerine bırakmak doğru mudur?
9- Kandil'de ve Kuzey Irak'ta silah fabrikaları olmadığına göre P.K.K.'ya bu silahlar nereden ve nasıl geliyor? Bu silahların örgüte ulaştırılması uluslararası yasalara uygun mudur?
Soru listesi daha da uzatılabilir.
Bu sorulara verilecek doğru yanıtlar, terör dediğimiz bu olaya gerçekçi bir tanı koymamızı sağlayacaktır.
Lütfen herkes dilinin altındaki baklayı çıkarsın.
Şayet P.K.K. emperyalist güçlerin desteklediği, uluslararası taşeron bir örgüt ise ne yazık ki öyle görünüyor, o zaman çözüm uzun süreli ve de çatışmalı olacağa benziyor.
