Eğer bugün gazetecilikte bir yere geldiysem, gençlik yıllarımda bu konuda bana büyük cesaret vermesiyle çok önemli bir katkı sağlayan değerli büyüğüm Sayim Alkazak`ın, Yeni Erdek`te yer alan yazısını okuyorum. Sayim Ağabey, Erdek`teki bazı cadde ve sokakların isimlerinin, Erdek ile ilişkisi olmadığını vurgulayan güzel bir yazıyı kaleme almış. Gerçekten de haklı. Bir yerleşim birimindeki cadde veya sokaklara verilen isimler, mutlaka hak eden kişilerden oluşmalı ve Erdek`e katkı sağlayanların emeklerini yansıtmalı.
Sayim Ağabey, söz konusu yazısında, bir süre önce kaleme aldığım, Erdek`teki sayfiye ve tarihi mekânlara verilen "Rumca" isimlerin özelleştirilmesi gerektiği ile ilgili yazıma da değinmiş ve Belediye Başkanı Hüseyin Aysan`a, bu konuda yönelttiğim sorulara yanıt alıp almadığıma da değinirken, "Bildiğim kadarıyla Balıkçı`nın, bu yazısına şu ana kadar da cevap verilmedi" demiş. Verilmedi tabii ki. Yalnız, bir konuya açıklık getirmek isterim. Sayim Ağabey, yazısında, "Balıkçı, `Rumca` kelimeleri ve karşılığında olması gereken `Türkçe` isimleri de yazmış
Karşılıklarını nasıl saptamış, o konuda da bilgim olmadığını itiraf etmeliyim
Bulmak için de bir emek harcadığını kimse inkâr edemez" diye eklemiş. Ancak, söz konusu o yazımda da belirtmiştim, sanırım Sayim Ağabey`in gözünden kaçmış. Bir kez daha belirteyim ki, Rumca sözlere Türkçe karşılıklarını ben bulmadım. Bu sözcükler, yıllar önce, Mehmet Bozkurt (Kolonyacı Ruşen) tarafından, Erdek`te yayınlanan 18 Eylül Gazetesi`nden alınmıştı. 7 Mayıs 1965 tarihli 18 Eylül`de, bu isimleri, Erdek Öğretmenler Derneği, "sayın vatandaş, aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu mübarek topraklarda öz dilimizle konuşalım" başlığı altında önermişti.
Derneğin yıllar önce önerdiği bence de son derece yerinde olan isimler, ne yazık ki hiçbir zaman yaşama geçirilmedi. Bugün olduğu gibi yine kimse ilgilenmedi. Rumca isimler bugün de aynen kullanılıyor.
Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Aysan`ın, bu kez Sayim Ağabey ve benim uyarılarımı dikkate alacağını umuyorum.
