Gazetecilikte çok desteğini gördüğüm, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti´nin eski başkanlarından Nail Güreli, seminerlerde sık sık, "Gazeteciler, bürokratlar ve siyasiler ile aralarına mutlaka belirli bir mesafe koymalıdırlar. Bu kişilerle çok samimi ilişkiler, gerektiğinde, doğru ve gerçekçi haber yapmalarının önündeki en önemli engeldir. Gazetecilik, bir mesafe mesleğidir" derdi.
Son derece doğru bir değerlendirme. Bu mesafeyi koruyamazsanız, gazetecilik sizlere ömür! Hele hele bir de, belediye başkanlarına basın danışmanı olduysanız, sakın, "gazeteciyim" demeyin!
28 Aralık 2015 tarihli Hürriyet Gazetesi´nde, bakın, Ahmet Hakan, "Gazeteci ile siyasetçi arasındaki ilişki durumu" başlıklı yazısında, ne kadar güzel değerlendirmelerde bulunmuş:
KARIŞIK OLMALI
Sabah akşam, "Erdoğan, büyük lider, Kılıçdaroğlu yetersiz" yazıları yazmak da, Demirtaş´a toz kondurmayıp Davutoğlu´na nefret kusmak da aynı oranda ahlaksız, aynı oranda sıkıcı ve aynı oranda ayıplıdır. Gazeteci, siyasetçilerle 40 yıl, aynı tarz ilişkiyi sürdüremez.
SATIŞÇI OLMALI
Bir siyasetçi, bir gazeteci için, "Bu gazeteci, yeri geldiğinde beni anında satar" diyorsa, o siyaseti ile gazeteci arasındaki ilişki, mükemmel bir ilişkidir. Bir siyasetçi, bir gazeteci için "Bu beni asla satmaz" diyorsa, o ilişki, yavşak bir ilişkidir.
GÜVENE DAYALI OLMALI
Bir siyasetçi, bir gazeteci için "O, benim adamımdır" diyorsa, o siyasetçi ile o gazeteci arasındaki ilişki pespaye, rezil ve ilkesiz bir ilişkidir. Bir siyasetçi, bir gazeteci için "O, benim adamım değildir, sağı solu belli olmaz ama ben ona güveniyorum" diyorsa, o gazeteci, şahane bir gazetecidir.
Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi
