Bandırma`mız, aylardır hayvan pisliği kokuyor. Birçok semtimizdeki vatandaşlar, kokudan pencerelerini bile açamaz duruma geldi. Ama koku, yine de her yerden sızarak, içeri giriyor. Başta İzmir ve Tekirdağ limanları olmak üzere hiçbir limanın istemediği büyükbaş ithal hayvan gemileri, Çelebi Bandırma Limanı`nda cirit atıyor.
Hani, Bandırma`nın, Kaymakamın başkanlığında bir İlçe Hıfzıssıhha Kurulu vardı. Bu kurul, Ramazan davulunu, vatandaşı rahatsız ettiği gerekçesiyle yasaklamıştı ve biz de bu kararın doğruluğunu savunmuştuk. Bu kurul, şimdi niye sesini çıkarmaz? Yaptırım gücü olmasa bile bu kokuya tepki gösteren bir karar açıklamaz?
Aslında nedeni belli. İlçe Hıfzıssıhha Kurulu, siyasi iktidardan korkuyor. Kaymakam Ali Mantı`nın başkanlığında, aralarında devlet memurlarının da bulunduğu, diğer partilerin yanı sıra AKP`li üyelerin de yer aldığı bu kurulun, hiç AKP Hükümeti`nin büyükbaş hayvan ithal politikasına karşı çıkması anlamına gelecek bir açıklama yapması mümkün mü? Onlar koltuklarında otursunlar, varsın Bandırma bok koksun! Bakın, AKP Balıkesir Milletvekili sevgili M. Cemal Öztaylan`ın hiç sesi çıkıyor mu?
İlçe Hıfzıssıhha Kurulu`nu göreve davet ediyorum.
Eğer Bandırma`da yaşayanların sağlığını düşünüyorsanız, bu kokuyu onaylamadığınızı, alacağınız kararla gösterin. Bu kararın hiçbir yaptırım gücü olmasa bile vatandaşın yanında bulunduğunuzu kanıtlayın.
Mutluluk kavramı kişiye göre değişir elbette. Ancak gerçek mutluluk, o anda güçlünün yanında yer alıp, bunun nimetlerinden yararlanmak değildir. Vatandaşın çıkarları doğrultusunda, makamını, koltuğunu, havanı kaybedeceğini bildiğin halde doğru bildiğini söylemektir, mutluluk
