Kıymetli okurlar, bu sene Diyanet İşleri başkanlığı´nın Mevlid-i Nebi haftasının ana konusu olarak belirlediği başlık ?Peygamberimiz ve Çocuk´ idi.
Allah´ın son elçisi Hz.Muhammed(sas), hayatının bütün kesitlerinde olduğu gibi çocuklara karşı hal ve tavırlarında da bizler için en birincil örnektir. Peygamberimizin çocuklarla olan şefkat ve merhamet yüklü iletişimi bugünlerde psikoloji ve pedagoji bilimlerince de tespit edilmekte, doğruluğu tasdik edilmektedir. Zira ?Ben muallim olarak gönderildim´ buyuran Peygamberimizin mürebbi yönüne de hayranlık duymakta ve çağları aşan merhamet düsturlarını bilmekteyiz.
Resul-i Ekrem(sas), yaşadığı çağın karanlığında bütün varlıkların haklarının yağmalandığı bir ortamda ?çocuk hakları´ ifadesini kullanmış, hak kavramının yerle yeksan olduğu toplumda görece dezavantajlı olan kesimlerden olan çocukların haklarını güvence altına almıştır.
İslam´a göre çocuğun henüz dünyaya gelmeden ana rahminde iken hayat hakkı başlar. Hiçbir suikast ve keyfi gayeyle çocuğun-insanın canına son verilemez.
Peygamberimizin içine doğduğu toplumda kız çocuklarına karşı büyük bir zulüm söz konusu idi. Genelde kız evlat sahibi olduğunu öğrenen babanın yüzü kızarır, kararır ve bundan dolayı utanç duyardı. Böyle bir toplumda evlatlar arasında adaleti gözeterek hiçbir şekilde ayrım yapmayarak hatta namaz kılarken kız torunu omzuna çıkınca kızmayarak kızları yüceltmişti Allah Resulü.
Doğduktan sonra çocukların nafakalarını üstlenmek de yine anne-babaya, bunlar yoksa topluma ve devlete düşer. Ta akıl-baliğ oluncaya kadar çocukların çalışma zorunluluğu yoktur ve aileye katkı olsun diye bile çalıştırılamaz. Ancak ufak tefek işlerle hayata hazırlanması için bazı işlerde iştigal ettirilebilir. Günümüzde de büyük bir problem olan çocuk işçiliği meşru ve makul görülmez.
Resulüllah, çocuklar doğduğu zaman kulağına ezan-kamet okurdu. Çocuklara güzel isim konulmasını tavsiye ederdi. Yine bir haftalık iken yıkanıp paklanmasını, bebeğin saçını keserek saçlarının ağırlığınca altın-gümüş sadaka verilmesini tavsiye ederdi. Bir de imkan var ise akika olarak isimlendirilen bir kurban kesmek de vardır ki ne zaman imkan bulunursa kesilip eş-dost komşularla birlikte herkes bu hayvanın etinden istifade edebilir.
Kıymetli okurlar, Peygamberimiz çocuklara değer verir, sever ve bunu onlara hissettirirdi. Yolda yürürken çocukları görse onlara selam verirdi. Çocuklara olan sevgisini ve şefkatini onların başını okşayarak, ellerinden tutarak, bineğine bindirerek ve onlarla oyunlar oynayarak ve şakalaşarak gösterirdi. Bir defasında torunlarını öperken görünce şaşıran bir sahabiye ?Merhamet etmeyene merhamet olunmaz´ demişti. Yine bir keresinde çocuk ağlıyor diye namazda okuyacağı Kur´an´ı kısaltmıştı Peygamberimiz.
Sevgili okurlar, günümüzde farklı şekillerde tezahür eden çocukların maddi-manevi, cinsi istismarları medeni ve insani ölçülere asla uymayan büyük suçlardır, günahlardır. Müslümanlar olarak her türlü zulmün ve ahlaksızlığın son bulması için seferber olmak zorundayız.
Yüce Rabbimiz bizlere göz aydınlığı ve gönül süruru olcak nesiller nasip etsin.