Bayramı`nın 89. yıldönümünün coşkulu kutlanması amacıyla günler öncesinden kenti, 10 binin üzerinde bayrakla donattı. Sedat Pekel`in başkanlığındaki Bandırma Belediyesi`ni yürekten kutluyoruz, öncelikle
Ama asıl anlatacağımız "ibretlik bayrak öyküsü" bu değil.
Gelelim, bu öyküye
28 Ekim 2012 Pazar akşamı, Vatan Gazetesi`nin Atatürkçü yazarı, Bandırma damadı Mustafa Mutlu, telefon ile beni arayarak, "Önder, Bandırma`dayım. Kayınpederim ve kayınvalidemle bayramlaşmaya geldim. İlçe Emniyet Müdürlüğü`ne, 1,5-2 metre boyutunda asılan bayrağımızı görünce şoke oldum. Sen de gördün mü?" diyor. Görmediğimi söylüyorum.
Değerli gazeteci Mutlu, daha sonra şöyle anlatıyor:
"Bu bayrağı görünce İlçe Emniyet Müdürlüğü`ne giderek, orada bulunan bir baş komisere, Cumhuriyet Bayramı gibi çok önemli bir bayramda, Cumhuriyeti önemsemezcesine böylesine küçük bir bayrağın asılmasının yanlışlığını vurgulayarak, üzüntülerimi belirttim. Baş komiser de bu duruma üzüldüğünü söyleyince oradan ayrıldım. Ama bu duruma da bir anlam veremedim."
Telefon konuşmamızda sevgili Mustafa Mutlu`nun isteği üzerine Belediye Başkanı Sedat Pekel`in telefonunu veriyorum. Mutlu`nun, Pekel ile görüşmesinin ardından Belediye Başkanı Sedat Pekel`in, İlçe Emniyet Müdürü Yusuf Aki`yi araması üzerine o küçücük bayrak iniyor, yerine İlçe Emniyet Müdürlüğü`ne yakışan büyük bayrak asılıyor.
Tabii ki, aklımıza hemen şu sorular geliyor:
Mâdem ki, Cumhuriyet Bayramı kutlamasına yakışan böylesine büyük bir bayrağınız vardı, neden, önce o küçücük bayrağı astınız? Gazeteci Mustafa Mutlu, bu bayrağı görerek, büyük bir duyarlılık içinde duruma müdahale etmese ve durumu Belediye Başkanı Pekel`e iletmese, o küçücük bayrak, devasa İlçe Emniyet Müdürlüğü binasına yakışacak mıydı?
Bu arada vatandaşların gözleri, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları etkinliklerinde İlçe Emniyet Müdürü Yusuf Aki`yi de aradı, ama bulamadı.
İşte size "ibretlik bir bayrak öyküsü"
Tümüyle gerçek!
