Namaz İslâm´ın beş temel şartından biri. Kur´an´da Yüce Rabbimiz tarafından yetmişe yakın yerde emredilen bir ibadet. Namaz, Allah tarafından gönderilen hak dinlerde mevcut olan bir emirdir.
Rabbimizin İsrâiloğullarından aldığı sözler arasında namaz kılma sözü de var. Rabbimiz Musa(as)´a, ?beni anmak için namaz kıl´ buyuruyor. Hz. İsmail halkına namazı emretti. Hz. Zekeriya mabette namaz kılıyor, Hz.Meryem de aynı şekilde namazlı. Lokman(as) çocuğuna nasihatinde, İsa (as)´ın beşikte iken mucizevi konuşmasında geçer, namaz.
Önceki ümmetlerde namazın varlığı bize bu ibadetin zamanlar üstü ve aynı zamanda Yüce Rabbimizin bütün insanlık için gerek gördüğü bir ibadet olduğunu gösteriyor.
Peygamber Hz.Muhammed(sav) de peygamberliğinin ilk gününden itibaren daha henüz beş vakit namaz farz olmadan önce namaz kılmıştır. Sabah ve akşam ikişer rekât olmak üzere namaz kıldığını biliyoruz. Hatta Mekke´deki o zor yıllarda dahi Dâru-l Erkâm(Erkam´ın Evi)´da Müslümanların namaz kıldıkları bilinmektedir.
Beş vakit namaz malumdur ki Miraç gecesinde farz kılınmıştır. Hicretten bir buçuk yıl önce vuku bulan Miraç´ın hediyesidir. Efendimizin yücelere yükselişi gibi kul namaz kıldıkça manevi mertebelere ve ahlâken olgunlaşmaya davet edildi.
Namazın nasıl kılınacağını melek Cebrail(as) peygamberimize göstermiş ve o günden itibaren hiç değişmeden bize kadar gelmiştir. Biz de peygamberimizin kıldığı gibi namazlarımızı kılmaya gayret ediyoruz. Efendimiz(sav) ümmetine ? Beni nasıl namaz kılarken görüyorsanız siz de öyle namaz kılın demişti? çünkü.
Peygamberimiz(sav) ?Namaz, dinin direğidir.? buyurarak dinini ve imanını ayakta tutmak isteyenin namaz kılması gerektiğini ifade buyurmuştur.
Efendimiz(sav)? Namaz gözümün nurudur.? diyerek namazın kıymetini beyan etmiştir.
Alamlere Rahmet Hz.Muhammed(sav) ?Namaz, mümin miracıdır.? diyerek namazla müminin manevi âlemlere yükseleceğini ve Yüce Allah´ın rahmetine, mağfiretine ve rızasına yaklaşacağını ifade buyurmuştur.
?Kâfir ve müşriklerle bizim aramızdaki fark namaz kılmaktır.? buyurarak namazın imandan sonra en önemli sığınak ve korunak olduğunu, namaz kılmayanların imanlarının tehlike altında olduğunu haber vermiştir.
Vefat ederken, ölüm döşeğinde ve acılar içinde kıvranırken bile ?namaz, namaz´ diye vasiyette bulundu peygamberimiz.
Peygamberimizin zamanında yaşayan Müslümanlardan namaz kılmayan yoktu. Namaz kılmayan Müslüman düşünülemezdi. Hatta namazı kazaya bırakmak bile akla gelmez; bir vakit namaz kılmamak büyük bir üzüntü sebebiydi. Çünkü Efendiler Efendisi(sav) ?Bile bile mazeretsiz olarak bir vakit namaz kılmayan, aslında evi ve ailesini kaybetmiş gibidir.? buyurmuştu.
Kıymetli okurlar,
Kur´an´daki namaz emri eksiksiz ve dosdoğru anlamına gelen bir fiil iledir. Baştan savma, sadece hareketlerden müteşekkil, tadil-i erkândan uzak, ruhunu anlamadan namaz kılmak elbette namazın insana kazandırmayı hedeflediği gayelere ulaştırmaz.
Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma
