Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

İSMAİL HAKKI ÖZSARI


İnsan niçin evlenir? Niçin boşanır?


İnsanların niçin evlendiklerinin herkesin kendine göre bir yanıtı vardır.
Sosyal statü için, mahalle baskısına dayanamayıp, el alem ne der korkusundan kurtulmak için, parasal güvenceye kavuşup, hayatını garanti altına almak için evlenenler, çocuk sahibi olmak için evlenenler, yalnızlıktan korktuğu için evlenenler, ailesinden kurtulmak için evlenenler, aşık olup, öteki yarısını bulduğu için evlenenler?
Hangisi için? Hepsi için mi yoksa hiçbiri için mi? Cevabını biliyorsanız lütfen yorumlarınızı yazın.
Yanıtı ne olursa olsun şu gerçeği değiştirmiyor: ?EVLİLİK; İSTEKLE, GÖNÜLLÜ OLMA ESASINA DAYANARAK YAPILAN EN YAYGIN SÖZLEŞMEDİR.?
Hiç ön sözleşme yapmayan, ah, işte diğer yarımı buldum diyerek evlenenleri bir kenara koyalım; aşağı yukarı her evlilikte bir kontrat ve bu kontratın da bir takım maddeleri vardır.
Birincisi: Şunları veririm, bunları isterim.
İkincisi: Şunu isteri, şunu veririm. Ama şimdi bunları söyleyemem. Ancak, evlendikten sonra fırsat bulduğumda dile getiririm.
Üçüncüsü: Evlilik öncesi hiç düşünmediğimiz, hiç aklımıza getirmediğimiz isteklerimiz vardır. Onlar bilinçaltımızın kenarına köşesine gizlenmiş evlendikten sonra ortaya çıkıveren sürpriz yumurtalardır.
Parasal olarak erkek evi geçindirmek zorundadır. Yalnız takılmak olmayacak. Pantolonun ütüsüne dikkat edilecek. Bayramda önce bizim eve gidilecek. Ev işleri paylaşılacak. Kadın erkek eşitliği var. Özel günler çok önemlidir. Yok canım özel günler para tuzağı? vb.
Bunların hepsi tanıdık ve hepsinin çözümü kolay.
Gelelim sözleşmenin son bölümüne, burası sürprizlerle dolu olup çiftleri en çok yoran hatta boşanmaya zorlayan alandır.
Örneğin çiftler terapiste gittiklerinde ?KONUŞAMIYORUZ? derler. Aslında onaylanmamaktan korktukları için konuşamıyorlar.
Bu alanda; itilip kakılmışlıklarımız, hırpalanmışlıklarımız, zamanında karşılanmayan gereksinimlerimiz, yetersizliklerimiz, korkularımız, anne-babalarımızdan tahsil edemediğimiz alacaklarımız cirit atar. Tıpkı davul, tokmak hikâyesidir. Davul evliliğimiz, tokmak ise kişisel tarihimizden getirdiğimiz sorunlarımızdır. Evliliğimizi, sorunlarımıza dövdüre dövdüre yıpratırız.
Bu konuda kitaplar dolusu yazılır ve yazılmıştır da.
Ben sadece bir yazıya sığdırabildiklerimle yetineceğim.
Konunun uzmanı değilim. Okuduklarımla yaşadıklarımı harmanlayarak naçizane bazı önerilerde bulunacağım.
Evlilik hikâyesini doğru okuyalım.
Korkularımızı gizlemeyelim. Eksiklerimizin farkına varalım. Karşımızdakine sevdiğimizi yüksek sesle söyleyelim. Duygularımızdan utanmayalım. Duygu suçu diye bir kavram vardır. Yaşamımızı sadece aklın, mantığın tarafına yıkarsak tatsız tuzsuz olur. Yine sadece duygularımız tarafına yıkarsak bu kez de çok hata yaparız. Dengeyi kuralım. Akılla duyguları aynı çizgide buluşturalım.
Kendimizi, içimizi açarak eşimize teslim edelim.
Atalarımız ne demişler: ?KUSURSUZ ARKADAŞ ARAYAN, ARKADAŞSIZ KALIR.?
Ben de diyorum ki, kusursuz eş arayan, eşsiz kalır.
Bu uğurda bahtınız açık olsun?

  • BIST 100

    9777,04%0,57
  • DOLAR

    32,56% 0,09
  • EURO

    34,97% 0,44
  • GRAM ALTIN

    2430,79% 0,33
  • Ç. ALTIN

    3994,55% 0,00
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli

Balıkesir

25.04.2024

  • İMSAK 04:37
  • GÜNEŞ 06:10
  • ÖĞLE 13:11
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:03
  • YATSI 21:30