İftira 1: İnönü Savaşlarının birincisi yok ikincisi ise cılızdır.
Bu çok yaman bir iftiradır. Kaynaklarda açıkça anlatılmaktadır.
Birinci İnönü Savaşı'nda 6 bin kişilik bir kuvvetle 18 bin kişilik yunan ordusu mağlup edilmiştir. Yunan ordusu komutanı Trikopis'e göre zayiatları 2 bindir.
İkinci İnönü Savaşı'nda ise İsmet İnönü'nün komutasındaki asker sayısı 15 bin, karşı kuvvet ise 30 bindir. Zafer Türklerindir.
İftira 2: Para ve pulla ilgili düzenleme.
İlgili düzenleme 30 Aralık 1925 tarih 701 sayılı yasa ve 16 Mart 1926 tarih 3322 sayılı kararname iledir. Bu yasa ve kararname Atatürk'ün imzasıyla yürürlüğe girmiştir.
Bunlara göre PARA VE PULLARDA CUMHURBAŞKANI'NIN RESMİ OLACAKTIR. 1937 yılında para basımında Atatürk ve İnönü'nün resimleri birliktedir. Yani Cumhurbaşkanı İnönü yasanın gereğini yerine getirmiştir.
İftira 3: İnönü camileri ahır yaptı.
Bu da çok insafsız bir iftiradır. Ne var ki İkinci Dünya Savaşı'nda kışlalar yetersizdir. Asker barınacak yer sıkıntısı çekmektedir. Bu durum karşısında İnönü'nün bilgisi dâhilinde ve Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ın emriyle askerin camilerde barınmasına müsaade edilmiştir.
İftira 4: İnönü Köy Enstitülerini açtı sonra da kapattı.
Evet, Köy Enstitülerini 17 Nisan 1940'ta açan İnönü'dür. Ancak bu okullara başta Kazım Karabekir olmak üzere bazı kesimlerden öyle büyük tepkiler gelir ki durum karşı konulamaz bir hale gelir. Özellikle Demokrat Parti içindeki toprak ağalarının iftiralarının bini bir paradır. Sonunda 1954 yılında zamanın Milli Eğitim TEVFİK İLERİ kapatmıştır.
Bu iftiralara daha birçoğu eklenebilir.
Şurası iyi bilinmelidir:
İnönü 1950 yılında seçimleri kaybettiğinde şöyle der En büyük zaferim, en büyük yenilgimdir!.
1950 yılında tedavüldeki paranın karşılığı olan 127 ton altını DP Hükümetine devreder.
Mudanya Anlaşmasıyla Anadolu'daki savaşı, Lozan Antlaşmasıyla Birinci Dünya Savaşı'nı bitiren anlaşmalarda İnönü'nün imzası vardır.
Eh ne diyelim.
Allah bazılarına birazcık Ahd-e Vefa duygusu nasip etsin.
