“Resmiyeti bırakalım, sizli bizli konuşmaya ne gerek var!” ile başlayan “Sana yaptığım bütün iyilikler gözüne dizine dursun” ile biten kavgalar ve küslükler. İlk anda kulağa hoş gelen senli benli konuşmalar, ardından yapılan ve kimi zaman dozu kaçırılan şakalar, özensiz hareketler ve özensiz karşılayıp giderken yattığımız yerden uğurlamalar sonunda ilişkileri zehirliyor. Önce çok tatlı başlayan ilişkiler kolayca nefrete dönüşebiliyor. Terkedilen resmiyet, cıvıyan sözler ve davranışlar, göz ardı edilen emniyet mesafesi zincirleme iletişim kazalarına neden oluyor, tıpkı trafikte olduğu gibi. Ölçülü bir resmiyet uzun süreli ve sağlıklı ilişkilerin garanti belgesidir. Geçerliliği ise bir ömür boyudur. Resmiyet saygıyı, saygı da sevgiyi besler. Böylece bireyler arsasında sağlıklı ve verimli bir iletişim kanalı açılmış olur. Bu kanal kullanılarak karşılaşılan problemler daha kolay çözülür. Toplumda daha huzurlu aile, iş ve arkadaşlık ilişkileri kurulur. İnsan ruhu anlaşılmaya, sevilmeye ve saygı gösterilmeye muhtaçtır. Bu ihtiyaç da ancak bireyler arasında kurulacak uzun süreli, karşılıklı saygı, sevgi ve güvene dayalı ilişkiler sayesinde mümkündür. Yerli yersiz şakaların yapıldığı, ciddi bir konuşma yapacakken bile tiye alınan bir dinleme tarzı insan ruhunu sıkar ve bunaltır. Aşırı samimiyet bireyin özgürlük alanını daraltır ve ona kendini tam olarak ifade etme fırsatı tanımaz. Şaka yapıyorum diye sürekli üzerine gitmeler bazen karşılıklı restleşmelere hatta küsme ve kavgalara neden olur.
Aslında samimiyet ölçüsüzce şakalar yapmak, yerli yersiz ağzına geleni pat diye söylemek demek değildir. Asıl samimiyet her türlü hal ve şart altında kabul görmek, saygıyla dinlenilmek, fikir alış-verişinde bulunmak, doğruyu beraberce arayıp bulmaktır. Dolaysıyla gerçek samimiyeti ortaya çıkaran da ölçülü bir resmiyettir. Altını çizerek ifade etmeliyim ki bazı yanlış kodlamalarımızı düzeltmemiz gerekiyor.
Örneğin; “Başar ı= Denemekten Vazgeçmemek. Samimiyet = Ölçülü Resmiyet.
Zenginlik=Olumlu Bakış Açısı” Çocuklarımızın sorularına vereceğimiz özenli ve saygılı cevaplar, odasının kapısını tıklayarak içeri girmeler, çocuğumuzdan izin almadan oyuncağını bir başkasına vermeme tutumları onlara sağlıklı bir ilişkinin nasıl kurulacağını öğretecektir. İleride mutlu bir aile, iş ve arkadaşlık ilişkileri olacaktır. Sorunları olsa bile bu sorunları daha rahat çözeceklerdir. O halde yapılması gereken “Laçka bir sözde samimiyet” yerine ölçülü bir resmiyeti tercih etmektir. Böylece önce kendimizle, sonra da çevremizle daha sağlıklı bir ilişki kurabiliriz. “Saygı görme, sevilme ve anlaşılma” gibi ruhumuzun temel ihtiyaçlarını karşılayabiliriz. Bu şekilde toplumda mutlu aile tabloları sayısı artar, verimli iş ortaklıkları olur, üretim fazlalaşır, psikolojik sorunlar azalır.
Sonunda kavga ettiren bir samimiyet yerine ömür boyu sürecek ölçülü bir resmiyeti tercih edeceğimiz o güzel ve mutlu günlere beraberce el ele.
Bugün, 16 Nisan 2024 Salı
