Sevgili okurlar,
Son günlerde Fransa´dan yükselen bazı sesler Kur´an´ın üç yüze yakın ayetinin Kur´an´dan çıkarılması yönünde açıklama yapmışlar. Ülkemizden ve dünyanın birçok yerinden bu pervasız çağrıya tepki gösterildi.
Kur´an-ı Kerim dünyada en çok okunan, ezberlenen, üzerine kitap yazılan ve bilinen kitaptır. Yüce Allah´ın insanlığa son hitabı ve sözüdür. İlk vahiyle birlikte Allah katından gönderilen hiçbir kitaba mazhar olmamış bir kıymet Kur´an´a verilmiştir. Ve yine hiçbir kitaba nasip olmayan bir korumayla korunmuştur.
Vahiy meleği Cebrail(as) vahiy getirdiğinde Peygamberimiz hemen inen vahyi yazdırdığı özel vahiy kâtiplerini çağırır; onlara eksiksiz olarak yazdırırdı. Aynı zamanda Kur´an ayetlerini hemen ezberlerdi. Hatta ayetlerin kaybolma endişesiyle Cebrail´in okuduğu ayetleri hızlı hızlı tekrar etmesi dolayısıyla Yüce Allah acele etmemesini, kendi iradesiyle vahyi gönlüne yerleştireceğini Peygamberimize bildirmiştir.
Müslümanların ilim adına en önem verdikleri husus Kur´an´ı öğrenmek ve onu ezberlemek olmuştur. Kur´an´ı baştan sona ezberleyen kimselere ?hafız´ denir ki; günümüze kadar Kur´an, hiç bozulmadan nasıl vahyolunmuşsa bize hafızlık müessesi yoluyla aynen ulaşmıştır. Bugün bizim elimizdeki Kur´an´la, ilk Mushaf(Kur´an) arasında bir harf bile fark yoktur. Bu, bütün müslümanların gayretiyle ama daha çok da Yüce Allah´ın vaadi ile mümkün olmuştur.
Rabbimiz:? Şüphesiz o zikri (Kur´an´ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.?(Hicr,9) buyurmuştur.
?Buna göre daha önceki kutsal kitapların mâruz kaldığı ve genellikle tahrif terimiyle ifade edilen eksilme, değişme, bozulma, kaybolma gibi haller Kur´an´ın başına gelmeyecek; Kur´an, Peygamber´e geldiği şekliyle kıyamete kadar varlığını ve orijinalitesini koruyacaktır. Çünkü Kur´an´ı resulüne indiren Allah, onu koruyacağını da vaad etmiştir ve O´nun vaadi haktır, kesindir. Nitekim, yazılı kültürün yaygın bulunmadığı bir ortamda gelmiş olmasına rağmen, Allah´tan geldiği ve yazıya geçirildiği şekliyle korunabilmiş tek kutsal metin Kur´an´dır. Peygamber´in ağzından söz olarak dışa yansıdığı günden bugüne kadar bütün müslümanlar Kur´an´ı korumayı en kutsal görev bilmişler; başlangıçta daha çok ezberleyerek, sonraları da hem ezberleyip hem de yazıya geçirerek aslî şekliyle bugüne aktarılmasını sağlamışlardır. Her türlü yazım imkânlarının geliştiği, özellikle bilgisayar ortamının doğduğu günümüzde ve bundan sonraki dönemlerde ise kuşkusuz Kur´an metninin korunması daha kolay olacaktır.?(Diyanet, Kur´an Yolu Meal ve Tefsiri)
Evet, bugün İslâm´a karşı tahrif hareketleri hız kazanmıştır. Bu tahrif hareketleri bazen ana kaynaklarımıza yönelik de olabilmektedir. Peygamber inancımıza ve anlayışımıza yönelik görünür-görünmez tecavüzler vardır. İnanç esaslarımızın tartışma mevzusu haline getirilmesi söz konusudur. Çünkü Müslümanlar olarak bizdeki kusurlar birilerini tatmin etmiyor. Diyorlar ki belki, ?Evet, şu an Müslümanlarda bizi bertaraf edecek bir hareket olmayabilir, ancak ellerinde Kur´an ve sünnet olduğu müddetçe emellerimize ulaşamayız. Bu sebeple hak hakikat oluşunu her daim koruyan ana kaynaklar değişmeli.? diyerek kirli zihinlerini ifşa ediyorlar.
Değerli okurlar,
Bütün bu girişimler karşılığında bize düşen ise Yüce Rabbimizin ilahi sözlerine kulak verip gereğince amel etmektir. Kur´an´ı korumak en başta ahkamını hayata hakim kılmaktır. Bunu yaptığımızda hariçten İslâm´a, Kur´an´a ve peygamberimize yapılan saldırılar hep boşa çıkacaktır. Cumanız mübarek olsun, Allah´a emanet olun?
Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba
