Değerli okurlar,
Ramazan Kur´an ayıdır. Kur´an ayında diğer zamanlarda ihmal ettiğimiz Kur´an´a da vakit ayırır, onunla hasret gideririz. Kur´an´la meşguliyetimiz artar. Ramazan´da Kur´an´ı daha çok okur, dinler ve Kur´an okunan meclislerde bulunuruz.
Ramazan ayı geldiği zaman camiler başta olmak üzere her yer Kur´an´ın huzur veren sesiyle dolar.
Teknolojik imkanlar ne kadar gelişmiş olsa da cami ve bir cemaat ortamında okunan Kur´an´ın yerini hiçbir şey dolduramıyor.
Sevgili okurlar,
Ramazan´da çokça Kur´an okunmasını Kur´an´ın bu ayda vahyolunmaya başlamasına ve bu ayın bir açıdan da Kur´an ayı olmasına bağlayabiliriz.
Ramazan´da özellikle camilerimizde okunan Kur´an okumalarına ?mukabele´ isimlendirmesi yapılmaktadır. Mukabele, karşılıklı okuma demektir aslında. Camideki hatim okumalarında karşılıklı okuma olmamasına rağmen bu isimlendirme muhtemeldir ki bu geleneğin başlamasına dayanak olan okuma şeklinden dolayıdır.
Bilinen bir şeydir ki; Kur´an-ı Kerim bir defada indirilmedi. Yirmi üç yılda inişi tamamlandı. Cebrail(as) ile Peygamberimiz her yıl, o güne kadar Allah tarafından gönderilen vahyi, Kur´an-ı Kerim ayetlerini karşılıklı okuyorlardı. İşte camilerimizdeki mukabele geleneği Cebrail(as) ile Peygamberimizin bu uygulamasına dayanır. Ki mukabele için Vahiy meleği Cebrail ile Peygamberimizin adeta ortak sünnetidir denebilir. Peygamberimizin vefat edeceği yıl iki defa mukabele okumuşlardır.
Bugün camilerimizde mukabele okuma şekli cami görevlilerinin okuması, cemaatin de onları takip etmesiyle icra edilmektedir.
Mukabeleyi hem takip eden hem de okuyanlar hatim etmiş olur. Yalnızca dinleyenler ise Kur´an okumuş ve hatim etmiş olmazlar. Dinleme sevabı alırlar inşallah.
BİR AYET-İ KERİME
?Onlar(cehennemlikler) dinlerini oyun ve eğlence edinmişler ve dünya hayatı da kendilerini aldatmıştı. İşte onlar bu günlerine kavuşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi nasıl inkar edip durdularsa biz de onları bugün öyle unuturuz.? A´raf,51
BİR HADİS-İ ŞERİF
?Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmanına teslim etmez. Kim, mümin kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanın kusurun örterse, Allah da Kıyamet günü onun kusurunu örter.?
BİR SORU BİR CEVAP
Namazda okunması farz olan kıraati, dudakları kıpırdatmadan, sadece zihinden geçirmekle namaz sahih olur mu?
Konuşma yetisine sahip kişinin namazda Fâtiha ve diğer sureleri, dili ve dudağı kıpırdatmaksızın ve ses çıkartmaksızın zihinden geçirmesi okuma (kıraat) sayılmaz. Böyle yapmakla namazın rüknü olan kıraat yerine getirilmiş olmaz. Kişinin kendi duyabileceği bir sesle, fısıldar gibi, harfleri yerlerinden çıkartarak ve eğer yanında başkaları varsa onları rahatsız etmeyecek bir şekilde okuması gerekir.
