Medya İnsanları Sürüleştiriyor

Medya özellikle de televizyonlar insanlar arası ilişkileri çok zayıflattı. Eskiden olduğu gibi komşular arasında gece misafirlikleri artık yok. Olsa da buz gibi bir havada geçiyor. Herkesin gözü televizyonda, kimse bir biriyle konuşmuyor. İkramlar bile reklam aralarına sıkıştırılıyor.
Hayaller ekrandan, dedikodular dizilerden, acılar haberlerden.
Bu ülkeye medyanın verdiği zararı politikacılar bile veremedi.
Para ve reyting uğruna, ahlaksızlığın her türlü temsilciliğini yapan, sulu programlarıyla izleyicilerin karşısına çıkan sunucular, güzelliğinden(!) ve beyaz etinden başka bir şeyi bulunmayan sözüm ona sanatçılar gençlere bir idol olarak sunuluyor. Bir de böyleleri ulusal meseleler hakkında ahkam kesmezler mi? Aklı başında insanların vücut kimyası alt-üst oluyor.
Öte yandan çok katlı alış-veriş merkezleri ?tapınak? , reklamlarda yeniçağın ?Amentüleri ? gibi sunuluyor.
Çocuklar, gençler, orta yaşlılar, yaşlılar kilo verin. İncecik olun. Çok yaşayın. Çok yaşayın ki çok alış-veriş yapın. Piyasa canlansın. Kredi kartlarınızı kullanın nasıl olsa bir gün ödersiniz.
Alış-veriş yapmazsanız, depresyona girer mutsuz olursunuz.
Dünyanın şurasında burasında insanlar açlıktan ölüyorlarmış. Ülkemizde işsizlik oranı % 16 ya çıkmış. İşi olanlarda açlık sınırının altında yaşıyormuş.
Bunlardan size ne! Akşama izlediğiniz dizide kim kiminle kırıştıracak, kim eşini kiminle aldatacak siz onları kaçırmayın. Zira bunlardan daha önemli ne var(!)?
Şöyle bir geçmişi anımsıyorum ve üzülüyorum.
Seksen öncesi böyle miydi?
Ülkenin en gerçek savcısıydı toplum. Şimdilerde sanki herkesin üzerine ölü toprağı serpilmiş. Kimse değer biçmiyor artık ahlak, namus, dürüstlük gibi gerçeklere.
Herkesin gözü ekranlarda, kulağı telefonlarda. Kendisinden başka kimseyi ne görüyor ne de düşünüyor.
Haykırması gerekenlerin suskunluğu, ahlaksızları daha da cesur (!) yapıyor. Giderek yozlaştırılıyor toplum.
Çünkü böyle koşullandırıyor toplum.
Ülkemizde adına demokrasi (!) denilen öyle bir sistem kuruldu ki sistemden yana olanlara ince saz, sisteme karşı olanlara yargısız infaz.
Böyle haksızca kazanılan mallara, paralara, şana şöhrete zehir zıkkım olsun demek hakkınızdır deyin.
Eğer diyemiyorsanız, şunu unutmayın suskunluğun bedelini çocuklarınızın zehirlenmesiyle ödersiniz.