1299 yılında kurulan Osmanlı Devleti zaman içerisinde büyüdü büyüdü ve üç kıtada hüküm sürmeye başladı. Tarihin diyalektiği deyin, kötü yönetimler deyin fark etmez, İmparatorluk gücünü yitirmeye başladı. İlk toprak kaybına 26 Ocak 1699 Karlofça Antlaşması ile uğradı. Ardından Ruslarla yapılan ve adına 93 Harbi de denilen 1877-1878 savaşı tam bir felaketle sonuçlandı. Rus orduları Edirne´ye kadar geldiler. Yine 1911 yılında başlayan Balkan Savaşlarıyla 632.408 Müslüman ve Türk öldü. 413bini de yerinden yurdundan oldu.
Birinci Dünya Savaşının sonlarında, Osmanlı hızlı bir çöküş yaşadı. Sadece Yemen´de 1.200.000 vatan evladı can verdi. Hem de kalleşçe sırtından hançerlenerek. Yemen için ağıtlar türküler yakıldı.
?Yemen yolu çukurdandır
Karavanam bakırdandır
Zenginimiz bedel verir
Askerimiz fakirdendir?
Türk Ordusu, Suriye ve Filistin´de inanılmaz ihanetlere uğradı. Bu duruma tanık olan Türk komutanların bazıları içleri yana yana intihar ettiler.
Mustafa Kemal Suriye Cephesinden çekilişimizde yaşanan acıları taa iliklerinde hissetti. Bu yüzden ki kendi döneminde Orta Doğu ülkelerine atanan her bir Hariciyeciyi yanına çağırır ve şöyle derdi:
?Orta Doğuya bulaşmayın, Ruslarla Dalaşmayın!?
Şurası yadsınamaz bir gerçek ki Cumhuriyet kuşakları Orta Doğuyu tanımadan bilmeden yetiştiler.
Bu topraklar kör kuyularla, yılanlar, akreplerle dolu çok tehlikeli arka bahçemiz gibidir.
Bu topraklar sinsi bir coğrafyadır. Burada para petrolden, güç silahtan gelir. Yine bu topraklarda bir damla petrol için bir bardak kan akıtmaktan çekinilmez.
Buralarda silah ithal, kalleşlik yerlidir. En büyük adalet kimvurduya gitmektir. Diplomasi işlemez. Yüze gülüp arkadan vurma geçerlidir.
Son zamanlarda bu coğrafyada tekrar boy göstermeye can atanları üzülerek izlemekteyiz. Böylesi yaklaşımlar Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine aykırıdır.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk iç ve dış politikamızı net bir şekilde ifade etmiştir.
?Yurtta sulh, cihanda sulh!?
Bu politikayı çekingenlik, korkaklık olarak niteleyenleri görüyoruz. Onlara şunu söylemek gerekir:
Türk tarihini çok iyi incelesinler, İttihatçı Enver Paşa çok cesaretli dış politikalar izledi de ne oldu?
Sonuç sadece Sarıkamış´ta 90 bin vatan evladı tek kurşun atamadan donarak öldü. Doğu Anadolu´nun bir kısmını kaybettik. Günümüzde dahi başımıza bela olan Ermeni Sorununun fitilleri ateşlendi.
Sevgili okurlarım,
İçinde aklın olmadığı cesaret aptallıkla aynı noktada buluşur.
AMAN DİKKAT?!
(Kaynak: Bilal Şimşir; Rumeli´den Türk Göçleri. ? Lord Kinross; Atatürk Bir Milletin Yeniden Doğuşu)
Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma
