Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

İSMAİL HAKKI ÖZSARI


PARA KİMDE?


Ülkemizin ekonomik ve sosyal durumunu açıklayan anahtar soru budur bence.
Bir zamanlar iyi paralar kazanıp, rahat yaşam sürmek için okumak ve meslek sahibi olmak gerekiyordu. Ya da dürüst tüccar, dürüst esnaf, zanaat sahibi olunuyordu. Çünkü o zamanlar paranın anlamı, tanımı şöyleydi: ?PARA? dondurulmuş enerji demekti.
İnsanların yaşamı bu dondurulmuş enerjinin birbirleri arasındaki transfere bağlı olarak sürüp gidiyordu.
Doktor elbise diktiriyor biriktirdiği enerjiyi terziye, terzi ekmek alıyor o da fırıncıya aktarıyordu. Böylece tüm ülkede yaşayan insanlar, enerji değiş tokuşu yaparak yaşayıp gidiyorlardı. Hak, hukuk, emek terazisi doğru tartıyor, bu günkü gibi ikide birde krizler patlak vermiyordu.
Zamanla insanın paraya olan zaafı arttı. Daha çok dondurulmuş enerjiye (PARA) sahip olmak için daha az enerji harcamaya başladılar.
Paranın enerjiyle, ilimle, bilimle ilgisi giderek azaldı.
Paranın çalışmakla da ilişkisi azaldı. PEKİ PARA KİMİN ELİNE GEÇTİ?
Para genellikle eğitimsizlerin elinde.
Para yağmacının, kaçakçının, çetelerin, mafyaların elinde.
Para, para tüccarlarının elinde.
Para devlet yetkililerini yasadışı yollarda kullananların elinde.
Para eğlence sektörünün elinde.
Para popçularla, topçuların elinde.
Para mevcut iktidarlara yanaşmalık yaparak, ballı börekli devlet ihaleleri alanların elinde.
Para borsada ?manipülasyonlar? yaparak büyük vurgunlar yapanların elinde.
PARA KİMDE YOK?
Eğitimli insan gördüğü eğitimle ilgili iş yapıyorsa parası yok.
Dürüst insanın parası yok.
Dürüst, ticaret erbabının parası yok.
Alın teriyle çalışanın parası yok.
Namuslu bürokratın parası yok.
Küçük esnafın parası yok
Eskiden paranın dağılımıyla, eğitimin, kültürün, birikimin arasında bir paralellik vardır.
80´ler sonrası bu denge altüst oldu. ?Ben zengini severim?, ?Benim memurum işini bilir.? gibisinden söylemler tüm değer yargılarımızı bozdu. Herkesleri ?işini bilme? ve ?sevilme? arzusu kapladı. Sonuçta geldiğimiz nokta ortada. Sokaklarda dilenciden geçilmiyor. İşçi pazarları kurulmuş. Taşeronlar mevsimlik, yıllık işçilerin peşinde. Sosyal güvenceler rafa kaldırılmış. Önce sadakaya muhtaç et. Sonra da sadaka vererek sevindir. Asgari ücretle bilmem ne kadar su alınırmış? Bilmem kaç somun ekmek alınırmış? Nereden baksan 1000 T.L para. Hiçbir şey almayıp, koklasan bir ay dayanmaz. Hadi onu bırak 1000 T.L ?ye de muhtaç insanımızın oranı neredeyse yüzde otuzlarda.
Sayın etkili ve yetkililer bu gidiş iyi gidiş değil. Şapkanızı çıkarıp bir kere değil bin kere düşünün. Gelin; tarımı yok etmeyin. Gelin birer istihdam kaynağı olan KİT´leri yok pahasına elden çıkarmayın. Gelin insanı para için araç olarak değil de, parayı insan için araç olarak görün. Yoksa bu çatı çökerse hiç kuşkunuz olmasın; hepimiz altında kalacağız.

ışık aktaş
10.10.2015 18:54:26
Yazdıklarınızın hepsi doğru--Atatürk ilkeleri doğrultusunda gelişen -ne yazık ki şimdi gerileyen Türkiyem

  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,34% 0,28
  • EURO

    35,10% 0,00
  • GRAM ALTIN

    2312,35% 1,54
  • Ç. ALTIN

    3843,45% -0,29
  • Perşembe 22.6 ° / 10.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 22.9 ° / 9.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 24.7 ° / 11.1 ° Güneşli

Balıkesir

28.03.2024

  • İMSAK 05:27
  • GÜNEŞ 06:52
  • ÖĞLE 13:19
  • İKİNDİ 16:49
  • AKŞAM 19:35
  • YATSI 20:54