Kıymetli okurlar, oruç ibadetinin başlangıcına ve bitişine dair Peygamberimizin sünnetleri ve uygulamada dikkat etmemiz gereken hususlar vardır.
Öncelikle sahur oruç tutmak isteyenlerin bu ibadete başlamadan önce seher vaktinde yediği yemeğe denilmektedir. Peygamberimiz sahur yemeğini ?mübarek yemek´ diye tarif etmiş ve sahurda bereketin olduğunu ifade ederek sahur yapmamızı tavsiye etmiştir.
Sahur yapmanın İslam ümmetine has bir durum olduğunu haber veren Peygamberimiz imsağa yakın, gecenin sonuna doğru sahur yapmayı uygun bulmuştur. Sahur yapmadan oruç tutulmasını da hoş karşılamamıştır.
İmsak vakti oruca başlama vaktidir. Takvimlerimizde ve imsakiyelerde belirtilen bu vakit aynı zamanda yatsı vaktinin bitip sabah namazı vaktinin başladığını belirtir.
İmsak vaktinde ezan başladığı anda artık ağzımıza yeni bir yiyecek veya içecek almadan oruca başlamalıyız.
Sevgili okurlar,
İftar vakti de oruç rükünlerinin ve yasaklarının bittiği zamana denir. İftar açmak demektir. Akşam ezanı okunmaya başlanınca yeme-içme ve cinsî münasebet yasağı biter. Sahuru geciktirmeyi hayırlı bulan dinimiz iftarda ise acele edilmesini hayırlı bulur. Nitekim Peygamberimiz ?İftarda acele edeni Allah sever.? buyurmuştur.
Orucu hurma ile açmak sünnet olmakla birlikte kuvvetle muhtemel Peygamberimizin en kolay ulaştığı yiyecek hurma idi. Tatlı bir şey veya suyla iftarın açılması da tavsiye edilir.
İftar sofrasında o nimetleri lütfedeni düşünüp şükür duygusuyla dolmak ve dünyada o yiyeceklere ulaşamayanları hayale getirerek onlar için bir şeyler yapmaya karar vermek de herhalde iftarda yapılacaklar arasındadır.
İftarda şöyle dua ederdi Peygamberimiz: ?Allahım! Senin rızân için oruç tuttum, senin verdiğin rızıkla orucumu açtım.? Biz de iftar vakti duaya sarılmalıyız. Zira her iftar vaktinde, her Ramazan gecesi Allah´ın affettiği kulların olduğunu müjdeler Peygamberimiz.
Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Oruçlunun iki sevinci vardır; biri iftarı anındaki sevinci, diğeri de Rabbine kavuştuğu anki sevincidir.?
Rabbimiz her gün birinci sevinci yaşattığı gibi kendisine ve rızasına kavuşma sevincini lütfetsin.
GÜNÜN AYET-İ KERİMESİ
?Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah´ı severler. Onlar mü´minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah´ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.? Maide,54
GÜNÜN HADİS-İ ŞERİFİ
?Ramazan´ı yaşadığı hâlde günahlarını bağış-latamayan kimsenin burnu yerde sürünsün!?
GÜNÜN SORU-CEVABI
Define aramak ve bulunduğunda sahiplenmek caiz midir?
Günümüzde define arama işlemleri ?Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu? ile diğer ilgili mevzuata göre yürütülmektedir. Bu mevzuata aykırı şekilde define aramak kamusal ve bireysel haklara tecavüz anlamına geldiğinden caiz değildir.
