ıymetli okurlar, İslâm kişinin kazancının nereden geldiğine ve boğazından geçen rızkın meşruiyetine oldukça önem verir. Kazanç yollarının meşru olması ve sarfiyatın da meşru yerlere yapılması bizim sorumluluğumuzdur. Kişiye kıyamette malını nereden kazanıp nereye harcadığı din günün mâliki Yüce Allah tarafından sorulacaktır.
Haksız kazanç yollarından birisi olarak insanların önemsemediği, çeşitli kılıflar uydurarak mubah olarak kabul ettiği bir günahtır kumar.
Kumar, türü ve şekli toplumlara ve dönemlere göre değişiklik gösterse de esas itibariyle haksız kazanç, mal ve zaman israfı, irade zafiyeti ve toplumsal çözülme gibi bir dizi olumsuzluğa yol açtığı için İslâm dininde yasaklanmış ve kınanmıştır. Yasak oluşu en başta şu ayetle sabittir:
?Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Onlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, şarap ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah´ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. Artık -bunlardan- vazgeçtiniz değil mi?? (Mâide,90-91)
Hadislerde de kumar, yasaklanmış, kumar aletlerinin ticareti, bu yolla kazanılan para ve kumar oynayanlar ağır bir dille kınanmıştır.
Kumar kapsamına giren, kumara basamak teşkil eden, kumarı andıran, kumar hâline dönüşmesi muhtemel olan her türlü oyun, eğlence ve çekiliş de mahzurlu görülmüştür; bu oyunlardan uzak durulması tavsiye edilmiştir.
Bu noktada anne ve babalar kendileri kumar oynayarak, kumarı ailelerine bulaştırarak evlâtlarına kötü örnek olmamalı, aynı zamanda kumarın her açıdan bireyi tüketen yönüne dair çocuklarına eğitim vermelidir.
Sevili okurlar,
Kumar oynayanlar kazanamadıklarında görünüşte razı bile olsalar kendilerini olumsuz duygulara kaptırırlar. Kumar sonrası yaşanan utanç, üzüntü, pişmanlık, hırs ve intikam duyguları sadece kumar masasındakileri birbirine düşürmekle kalmayarak bütün topluma taşınır.
Kumar oynayarak para kaybetmenin yanı sıra vaktini, enerjisini, olumlu ve yapıcı duygularını, iradesini ve hatta haysiyetini kaybeden kumarbaz, kendine yazık ettiği gibi çevresine de zarar verir hâle gelir. Dolayısıyla iki kişi arasında oynanan küçük çaplı bir şans oyunundan, çeşitli isimler altında kurumsallaşan ve binlerce insanın katılımıyla gerçekleştirilen şans oyunlarına kadar her tür ve boyutuyla kumarı tasvip etmek mümkün değildir.
Ayrıca şans oyunlarından, çekilişlerden ve yarışlardan elde edilen gelirin hayra harcanması veya tertipleyenler tarafından kamu yararına pay aktarımı yapılması bunların haram oluşu hükmünü değiştirmez.
Unutulmamalıdır ki bütün şans oyunları(kumar) başlangıçta eğlenmek ve vakit geçirmek için oynanır. İnsan, kazandıkça kazanma zevki ve hırsı için oynar. Kaybettikçe yine oynar. Sonunda kumarın girdabında kayboluverir. Her şeyini kumarda kaybeden, nesi varsa satan ve kumara yatıran, bütün ömrü sefalet içinde geçen kumarbazların, başlangıçta kumara bir eğlence gözü ile baktıkları unutulmamalıdır. Kısacası kumar, hırs ve tamahın çocuğu, kötülüğün kardeşi, zarar ziyanın babasıdır.
Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi
