Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

ERDEK MÜFTÜLÜĞÜ


TAŞLARIN ALLAH KORKUSUNDAN YUVARLANMASI

Bakara suresi 2/74. ayette “Sonra kalpleriniz katılaştı. O kadar katılaştı ki taş gibi hatta taştan daha sert oldu. Halbuki öyle taşlar vardır ki içinden nehirler fışkırır.


Bakara suresi 2/74. ayette “Sonra kalpleriniz katılaştı. O kadar katılaştı ki taş gibi hatta taştan daha sert oldu. Halbuki öyle taşlar vardır ki içinden nehirler fışkırır. Gene öyle taşlar da vardır ki yarılır ve içinden sular çıkar. Yine öylesine taşlar vardır ki Allah korkusundan aşağıya yuvarlanır.” buyrulmuştur. Tâbiî müfessirlerden Mücâhid ve İbn Cüreyc, ayetin lafzî anlamını esas alarak taşların gerçek anlamda Allah’tan korkup yukarıdan yuvarlandıklarından bahsetmişlerdir. Mefâtîhu’l-Ğayb isimli tefsirin müellifi, bununla birlikte aynı zamanda Eş’arî kelamcısı olan Fahreddîn er-Râzî (ö. 606/1210) mevzu bahis olan ayete, Allah’ın kudreti penceresinden yaklaşmış ve “Allah’ın dilerse taşlara ruh vererek kendi korkusuyla yuvarlatabilir” tarzında bir bakış açısını benimsemiştir. Mücâhid, İbn Cüreyc ve Fahreddîn er-Râzî’nin bu yorumlarına daha sonraları birtakım eleştiriler yöneltilmiştir. Mesela itikâdî/inanç meselelerinde Mu’tezile ilkelerini benimseyen ve Mu’tezile âlimlere büyük bir sempati duymasıyla bilinen Hâkim el-Çüşemî (ö. 494/1101) aklî melekelerden yoksun bir varlığın Allah korkusundan yuvarlanmasının imkânsız olduğu ifade ederek, söz konusu ayette simgesel/temsilî bir anlatımın söz konusu olduğunu savunmuştur. Bu anlamda Cüşemî’ye göre, tıpkı Fussilet suresi 41/11. ayetteki göklerin ve yerin “Allah’a itaat ederek geldik” ve Haşr suresi 59/21. ayetteki “Şayet biz bu Kur’ân’ı bir dağa indirseydik, o dağın Allah korkusundan paramparça olduğunu görürdün” ifadelerinde olduğu gibi bu ayette de muhatabın zihninde birtakım şeyleri canlandırmak için sembolik bir dil kullanılmıştır. Mu’tezile’nin ileri gelen müfessirlerinden Ebû Müslim el-İsfahânî’ye göre (ö. 322/934) burada taşların Allah korkusundan yuvarlanması gibi bir durum söz konusu değildir. Bu itibarla “haşyet” yani “korkmak” kalplere özgü bir vasıf olduğu için ayette taşlardan maksat “kalplerdir.” Diğer taraftan, ilk Mu’tezile müfessiri kabul edilen Ebû Bekr el-Esamm ise (ö. 200/816) ayetin çok daha farklı bir olaya işaret ettiğini belirtmiştir. Nitekim Esamm’a göre, bu ayet Yahudi din adamlarına göndermede bulunmaktadır. Öyle ki onlar dünyayı talep ediyor, büyükleniyor, gerçeği kabul etmiyor ve kendilerine yapılan öğütlere kulak asmıyorlardı. Dolayısıyla Allah, taş metaforu üzerinden onların bu aymazlıklarına atıfta bulunmuştur. Öte yandan, tefsirini Kabe’nin yanında yazdığı için “Cârullâh” (Allah’ın komşusu) sıfatını alan ve oradaki Araplara hitaben Arap diline vukufiyetini ifade etmek için, “Ey Mekkeliler! Gelin size dilinizi öğreteyim!” şeklinde son derece iddialı bir söylemde bulunan Mu’tezile müfessirlerinden Zemahşerî de (ö. 538/1144)
Esamm’ın görüşüne paralel bir yorum ortaya koymuş ve ayetteki taşların Allah korkusundan yuvarlanması ifadesinden kast edilen mananın “kalpler” olduğuna dikkat çekmiştir. Bu noktada belki de en sıra dışı yorumu yapan şüphesiz Basra Mu’tezile’nin önde gelen kelamcılarından ve ayrıca yüz ciltlik bir tefsire sahip olduğu iddia edilen Ebû Alî el-Cübbâî’ye (ö. 303/916) aittir. Cübbâî’ye göre buradaki taşlardan kasıt “dolu”dur. Tuhaf denilebilecek bu yorumun itibar görmesinin düşük bir ihtimal olduğunun yeri gelmişken hatırlatılması gerekmektedir. Tüm bu mülahazalardan sonra, bahse konu olan ayetin Esamm’ın da isabetle kaydettiği üzere, Medine’de yaşayan Yahudilerin Hz. Peygamber’e karşı tavır ve tutumlarına göndermede bulduğu söylenebilir.
 

  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,58% 0,22
  • EURO

    34,84% 0,53
  • GRAM ALTIN

    2417,04% -0,63
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00
  • Salı 28.5 ° / 14.1 ° false
  • Çarşamba 26.4 ° / 14.4 ° Güneşli
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli

Balıkesir

23.04.2024

  • İMSAK 04:31
  • GÜNEŞ 06:06
  • ÖĞLE 13:07
  • İKİNDİ 16:54
  • AKŞAM 19:59
  • YATSI 21:28