Tuhafiye, Manifatura ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası´nın genel kurulunu izliyorum.
Divan başkanlığını, Balıkesir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları birinci başkan vekili Necdet Erkan yapıyor. Tabii, sözüm ona "tarafsız" göründüğünü öne sürerek, Adnan Gemici´ye dolaylı biçimde destek veriyor.
Neler mi yapıyor.
Adnan Gemici, çalışma raporunu okurken, tümüyle yönetim kurulunun çalışmalarına yer vermesi gerekirken, başkan adaylarından Ozan Kapçak´a ağır sözlerle saldırıyor. Divan başkanı, önce faaliyet raporuna bağlı kalması için küçük bir uyarıda bulunsa da, Gemici´nin, "Bunları söylemek zorundayım" sözleri üzerine "Peki, devam et" diyor. Gemici de, Ozan Kapçak´a saldırılarını sürdürüyor.
Aynı divan başkanı, başkan adaylarından Yücel Başaran, Gemici´nin dört yıllık görev süresinin çalışma ve hesap raporlarını eleştirirken, sözünü kesiyor ve O´nun gerçek dışı rakamlar verdiğini öne sürerek, "Kürsüyü terk et!" deyip Başaran´ı, kürsüden indiriyor. Başaran, kürsüden indikten sonra divan başkanının yanına giderek, kürsüden açıkladığı rakamların belgelerini gösterince divan başkanı, bunların önemli bir bölümünün doğruluğunu mikrofondan ilan etmek zorunda kalıyor.
Divan başkanı, aynı muameleyi Ozan Kapçak´a da yaparak, konuşmasını kısa sürede bitirmesi için çaba harcıyor.
Başkan adaylarının, birbirlerini eleştirecekleri konuşmalar, seçime geçilmeden önce söz verilerek gerçekleşir. Divan başkanı buna, Balıkesir Odalar Birliği"nde, disiplin kurulunda görev yaptığını açıkladığı Adnan Gemici´nin faaliyet raporunu okuması sırasında uymuyor.
Gelelim, bir başka noktaya.
Başkan adaylarından Yücel Başaran, kürsüden, Adnan Gemici yönetiminin, 4 yıllık süre içinde 467 bin liralık gelirinin 250 bin lirasını vergiler dahil kendilerine maaş olarak aldığını, üstüne üstlük odayı, bu süre içinde 29 bin lira da zarara uğrattığını öne sürüyor. 2017 yılında elde edilen 101 bin liralık gelirin de 81 bin lirasının da yine maaşlara gittiğini, bunun içinde personel giderinin bulunmadığını iddia ediyor.
Divan başkanı, bunun üzerine, yanlış bilgiler vermekle suçladığı Başaran´ı kürsüden indirirken, bir ara şu cümleyi de yapıyor:
"Oda yönetimleri, birliğimizden izinsiz bu maaşları alamazlar. Yani bu maaşları biz onaylıyoruz, onlar alıyorlar!"
Demek ki oda başkan ve yönetimlerinin keyifleri yerinde! Bu kadar büyük paralarla çalışıp üstelik ortada elle tutulur bir hizmet olmadıktan sonra başkan veya yönetim kurulu üyesi olmak güzel iş!
Tevfik Fikret´in o dönemi anlatan çok güzel bir şiiri vardır, "Han-ı Yağma" ismini taşıyan! Bir okuyun bakalım, beğenecek misiniz?
