Türkçenin katili, medya!

Şu radyolar, televizyon kanalları bir felaket!
Yerel, bölgesel, hatta yurt düzeyinde yayın yapan radyolarda, kendilerine sözüm ona “spiker” veya DJ diyenler, televizyon kanallarında sunucular,Türkçeyi katlediyorlar. Yıllardır, bu konuyu dile getirmeye çalışıyorum. Çünkü Türkçe, kimsenin kafasına göre konuşup yazacağı bir dil olamaz. Türkçe, kurallarıyla konuşulup yazılması gereken, ülkenin ortak değeridir.
Geçtiğimiz günlerde, bir radyoda spiker kardeşimiz, “geri iade etmek”ten söz ediyor. Oysa “iade” sözcüğünün anlamı zaten “geri vermek”tir. Ya “iade etti” dersiniz, ya da “geri verdi.” Ama ikisi de bir arada olmaz.
Yine bir spiker arkadaş, bir şarkıcıdan söz ederken, “Albümü, çok olumlu tepkiler aldı” diyor. Sevgili kardeşim, “tepki” sözcüğü “olumlu” değil, tam tersine “olumsuz” işler için kullanılır. “Olumlu tepki” diyerek, komik duruma düştüğünüzün artık farkına varın!
Radyodaki başka bir spiker ise yine bir şarkıcının, falanca yerde “sahne aldığı”ndan söz ediyor. Sahneyi kaç liraya satın aldı acaba? Yok yok, sahne falan satın almamış! Sahneye çıkarak şarkı söylemiş!
Sevgili kardeşimiz, “Üç tane sanatçı” diyor. Ama insanlara, “tane” denilmeyeceğini bilmiyor.
Bu konuda yüzlerce örnek verilebilir, gerek bilgi, gerek vurgu ve tonlama açısından.
Ancak şu gerçeğin altını da özellikle çizelim ki, bir ülkenin, bir ulusun yok edilmesinin ilk yolu, dilinin ortadan kaldırılmasından geçer. İsmail Hakkı Sevük’ün dediği gibi, “Giden vatanlar, dilleri diri kalan milletler tarafından tekrar kurtarıldı, fakat dili giden milletlerin ne vatanları kaldı, ne kendileri…”
Dilimizin her geçen gün hançerlendiği bir gerçek. Bu konuda son sözü, Gazeteci-Yazar Engin Köklüçınar’a bırakalım:
“Türk dilinin katili, medyadır. Özellikle televizyonlardaki diziler, adeta dil düşmanlığı üzerine kurulmuştur. Yazılı basında cümle kuruluşları ilkokul düzeyindedir. Herkes dünyayı değiştirmeye çalışıyor da, kimse kendini düzeltmeye çalışmıyor.”