TÜRKLERDE SAĞLIK ANLAYIŞI?

?Sağlık olsun.? ?Her şeyin başında sağlık? gibisinden söylemler dilimizden düşmez. Ancak bütçe planlamalarında sağlığa ayrılan pay yüzde 3 dolaylarındadır.
Doktor sayısı yetersizdir. Olanların da söyledikleri asla birbirini tutmaz. En son örneğini ?DOMUZ GRİBİ? salgınında gördük.
İlaç temini problemlidir.
Hastanelerde boş yatak yoktur.
Saatlerce muayene sırası beklenir.
Ömrü boyunca sağlık primlerini ödeyen hastaya aylar hatta yıllar sonraya ameliyat günü verilir.
Üniversite hastanelerine gittiğinizde, eğer hocaya muayene olmak isterseniz ekstradan 200 bilemedim 250 TL ödemek zorundasınız.
Özel muayenehanelerde bülbül gibi şakıyan bazı doktorlarımız, hastanede işiniz düştüğünde size tepeden bakar ve konuşmazlar.(Aksi şekilde davrananları tenzih ederim. Zaten yarası olan gocunsun.)
Durum böyle olunca da, halkımız kendi hastalıklarının çaresine kendisi bakmaktadır. Halkımızın her konuda olduğu gibi bu konuda da maşallah(!) üstüne yoktur. Mesela neler yapmaktadırlar;
Ağrıyan yere sıcak tuğla koymak,
Paslı çivinin battığı yeri sıkarak, yada sopayla döverek kanı akıtıp tetanoz illetinden kurtulacağını sanmak,
Baş ağrısı için yuvarlak kesilmiş patatesleri yan yana başa bağlamak,
Yanan yere diş macunu veya salça sürmek,
Darbe alan yere şişmesin diye ekmeği ağızda çiğneyip bağlamak,
Komşu Ayşe teyzenin romatizmasına iyi gelen ilacı, mide ülseri için kullanmak.
Sigara paket kağıdına, kibrit kutusuna, gazete parçası üstüne bir takım ilaç ürünleri yazarak başkalarına tavsiyede bulunmak.
İşin şakası bir yana, bizde bir söz vardır. ?Kendinin doktoru olacaksın.? Bu söylem bazen çok abartılıyor. Hatta ölümlere bile vardırılabiliyor. ?Şimdi kendimin doktoru olacağım? diye kalkıp da kendi kendime prostat ameliyatı yapamam herhalde. Sağlık konusunda bilgimizin olması doğru ve yerinde ama biz yine de işi erbabına yani sağlıkçılara bırakalım. Canımızı, sağlığımızı onlara emanet edelim.
Kişinin sağlık konusunda az çok bilgili olması gerekir. Mesela karın diye bir organ olmadığını, karının bir takım organların bulunduğu bir bölüm olduğunu bilmesi gerekir. Bilsin ki doktor neren ağrıyor dediğinde ?karnım ağrıyor? demesin. Karındaki midenin mi? Bağırsakların mı? Neresinin ağrıdığını hiç olmazsa belirleyebilsin. Sonuçta sağlık konusu ciddi bir iştir. Biz onun değerini ancak kaybettikten sonra anlayabiliyoruz.
Siz siz olun, sakın ha kulaktan duyma bilgilere, bazı sağlık şarlatanlarına itibar etmeyin.
Doğru adres sağlık kuruluşlarıdır. Doğru adres doğru doktorlara ulaşabilmektir.