TÜRKÜLER NE ANLATIR

?Şairim, Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası,
Ayak seslerinden tanırım.
Ne zaman bir köy türküsü duysam,
Şairliğimden utanırım.?
Yukarıdaki dizelerde türkülerin güzelliğini ne güzel anlatmış Bedri Rahmi Eyüboğlu?
Türküler bize bırakılmış bir mirastır.
Türküler çoğu kez anonimdir. Yazanı, yakanı, besteleyeni bilinmez. Hayatın içinden çıkar gelir. Her okuyanın, dinleyenin kendinden bir şeyler bulduğu gerçekleri vardır. Yaşanmış olanın yüreğinde bıraktığı izdir türkü.
?Karnını yardım kazmayınan belilen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı deste deste gül ilen,?
Toprak hiç bu kadar güzel anlatılabilir mi?
Neşet Ertaş bir türküsünde ?Gönülden gönüle bir yol vardır gizli gizli? derken dille söylenemeyenlerin yürekle konuşulduğunu anlatmıyor mu?
Türk insanının yazılmayan, yazılamayan öyküleri saklıdır türkülerde. Anadolu insanı çoğu kez hüzün dolu bu öyküleri türkülerden öğrenir çünkü hemen hemen her türkünün bir öyküsü vardır. Çoğu zaman kitaplarda bulamayacağımız ayrıntılara türkülerde rastlarız. Yemen Türküsü, Selanik Türküsü, Yanık Ömer Türküsü bunlardan birkaçıdır sadece?
Ne yazık ki bu kaynağın eritilmeye hatta fena halede tüketilmeye başladığına tanık oluyor ve çok üzülüyorum.
Türkü dediğin sıcaktır, cana yakındır ve her yürekte karşılığı farklı farklıdır.
Türkü bestelenmez yakılır. Türkü yakılması için de yaşanmışlıklar gerekir. Eğer yaşanmışlıklar olmasaydı Erzurum yöresinin ?Kırmızı gül demet demet? türküsü bugün hala nasıl dillerde dolaşırdı.
Yazıma Bedri Rahmi Eyüboğlu ile başladım, onun ile bitereyim.
?Ah bu türküler,
Türkülerimiz,
Ana südü gibi candan,
Ana südü gibi temiz.
Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla
Köyümüz, köylümüz, memleketimiz.
Ah bu türküler, köy türküleri,
Ne düzeni belli, ne yazanı,
Altlarında imza yok ama
İçlerinde yürek var.?