Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir, Balıkesir`deki gazetecilerin birlik ve beraberliğini yerle bir ettiği, ilde yeni meslek kuruluşlarının oluşmasına neden olduğu yetmezmiş gibi şimdi de, yaklaşan genel kurul öncesinde yine "aba altından sopa göstermeyi" unutmuyor. Cemiyet tüzüğünde yer aldığını öne sürdüğü, "Balıkesir ilinde faaliyet yürüten basın mesleğiyle ilgili diğer derneklere üye olmamak" koşulunu tehdit unsuru şeklinde kullanıyor.
İyi güzel de, Ramazan Demir`e, daha önceki yazılarımda ısrarla sorduğum, ancak hiçbir yanıt alamadığım şu soruyu yine yönelteyim. Sen, önceki yıllarda, Tansel Kıpçak`ın başkanlığını yaptığı Balıkesir İli Gazeteciler Cemiyeti üyesiyken, Engin Arıcan`ın başkanlığındaki Güney Marmara Gazeteciler Cemiyeti`ne üye olmadın mı? Hatta bu cemiyetin yönetim kurulunda görev almadın mı? Demek ki iş, kişisel hesaplara göre değişiyor, senin için! Yönetim dışında kalıp, yönetime muhalifken sana mübâh, sen yönetimdeyken, sana karşı olanlara günâh! Bunun adı tek sözcükle "çifte standart"tır! Ama itiraf edelim ki, Ramazan Demir`e de iyi yakışıyor doğrusu!
Ramazan`ın, koltuktan düşeceğim diye ödü kopuyor, uykuları kaçıyor. Bu arada, hiç özeleştiri de yapmıyor. Bir gün olsun aynaya bakarak, "Ben, nerede hata yaptım?" diye düşünmüyor. Yıllarca aynı çatı altında bulunan, ancak kendisine yapıcı eleştirilerde bulunan meslektaşlarını dışlayarak, onları cemiyetten uzaklaştırmakla tehdit ettiği, "Acaba siz, hâlen cemiyetimize üye misiniz?" şeklinde imalı konuşmalarla tâciz ettiği meslektaşlarının, demokratik yönetilmeyen bir çatı altında mücadele etme olanaklarının kalmaması nedeniyle yeni bir cemiyet kurmalarını bile hazmedemeyerek, onları suçlamaya yelteniyor.
Aman Ramazan, yapıştığın koltuğuna sarıl her zaman!
