Erhan Göçmen

Tarih: 02.05.2012 00:00

Çocuklarımıza ne kadar değer veriyoruz?

Facebook Twitter Linked-in

Biliyoruz ki çocuklar bir toplumun geleceği. Yine çok iyi biliyoruz ki çocuklarımız için her türlü fedakarlığı elimizden geldiği kadar yapmaya çalıştığımızda bir gerçek. Sonuçta çocuklarımızın iyi eğitilmesi veya onların iyi yetiştirilmesi demek gelecekte toplum olarak hem iç dinamiklerimizin iyi çalışması demek hem de toplumumuzun rahat ve huzurlu olması demek.
Ama yine çok iyi bildiğimiz gibi eğitim konusunda gerek çevresel faktörler gerekse eğitimdeki farklı seçenekler veya ailece yapılan maddi desteklerin durumu maalesef çocuklarımızın yetişmesinde önemli engeller olarak önümüzde durmaya devam ediyor.
Ve gerçekten son yıllarda her ne kadar okullaşma olarak epey mesafe almış olduğumuzu söylemiş olsak da sosyal açıdan çok gerilerde olduğumuzu görebiliyoruz. Özellikle çocuklarımızı hayata hazırlamada çok gerekli olduğu ifade edilen sanat ve kültür çalışmaları, ferdi ve takım sporları gibi bu gün çağdaş dünyada olabildiğince önemsenen çalışmalar maalesef bizim ülkemizde daha henüz istenilen düzeylerde görünmüyor..
Örneğin bu gün kentlerimizdeki çocuklara ait oyun alanlarını veya ne bileyim spor alanlarını biraz düşünelim ve soralım en yakın çevremizde çocuk başına düşen yeşil alanların veya spor alanlarının durumu nasıl acaba? Bu noktadan hareketle yerel yönetimlerimizin yakın ve uzun vadede planları var mı? Daha da önemlisi bu gün çocuklarımız için bir spor salonu inşa etmek istesek acaba bir vatandaş olarak desteğimiz ne olur acaba?
Geçtiğimiz günlerde Avrupa`da yaşayan bir yurttaşımız ile bu konuda konuşurken `onların çabası sadece kendi çocuklarının iyi yetişmesi için değil, onlar kendi çocuklarıyla diğer çocukların hayat içinde yollarının bir şekilde kesişmesi hadisesinin her zaman mümkün olabileceğini düşünmelerinden ötürü çocuk eğitimine dört elle sarılarak konuya ülkelerindeki bütün çocukları katarak bakmaktalar`  ve ekliyor arkadaşımız, ihtiyaç gördüklerinde devlet imkanları yanında gerçekten vatandaşlarca da bir imece, bir desteğin, bir yardımlaşmanın her zaman yapılmakta olduğunu söylüyor arkadaşımız.
Sanırım bizim toplum olarak eksiğimizde bu noktada başlıyor gibi. Gerçekten kendi çocuklarımız için her türlü fedakarlıktan kaçınmıyoruz ama sokağımızdaki, mahallemizdeki veya kentimizdeki diğer çocuklarımız için ne kadar fedakarlıklarda bulunabiliyoruz bence bu sorunun üzerinde çok durulmalı.
Sonuç olarak bu gün sosyal yaşam içinde yaşamakta olduğumuz onlarca olumsuz fotoğraflara baktığımızda hemen hemen her konuda hepimizin tek ağızdan hep `EĞİTİM ŞART` dediğimizi iyi biliyorum. Ama baktığımızda son yıllarda eğitim alanında getirilen tüm değişimlere rağmen hala yerimizde saymaya da (bu bir şekilde geri gidiştir) devam ettiğimizi görüyoruz. Demem o ki bireysel olarak iyi yetiştirmek veya ne bileyim yarışlarda hep önde ve hep kazanma amaçlı yönlendirmelerin çağdaş bir toplum yaratmak için tutulması gereken yollar olmadığını artık görmemiz gerektiğini düşünüyorum.
İnanıyorum ki gerek bayramlarda gerekse güncel tartışmalarımız arasında çok sıkça konuştuğumuz bizim çocuklarımızı ne zaman bizim çocuklarımız gibi gerçekten görmeye başlayacağız işte o zaman ben çağdaşlık merdivenlerini tırmanmaya başlayacağız diyorum.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —