Erhan Göçmen

Tarih: 25.09.2013 00:00

Fernandes ve Melo

Facebook Twitter Linked-in

Beşiktaş Galatasaray maçını maç öncesi değerlendirirken sonucu orta alan futbolunun belirleyeceğini, yakalanabilecek ciddi fırsatı iyi kullananın maçı alabileceğini söyleyerek noktaladığımız yazımızı hatırladığımız da yazımızda çok da yanlış şeyler söylemediğimi görüyorum.
Öncelikle maçın uzatma dakikalarındaki sahaya girişleri bir tarafa koyarsak gerçekten derbiye yakışan bir mücadele izlediğimizi söyleyebiliriz. 
İlk yarıda Beşiktaş ikinci yarıda ise orta alandaki Melo farkıyla Galatasaray`ın artılarıyla karşılaştık.
Unutmayalım ki bu gün orta alan futbolu bir maçın gidişatını etkileyen en önemli bir maç görüntüsü. Gerek kendi kalemizde gerekse rakip kalelere açılan tüm yolların buralardan gelen iyi veya hatalı toplar yoluyla oluşmakta olduğunu iyi bildiğimizi düşünüyorum.
Bu yönüyle baktığımızda Galatasaray`ın orta alanında bulunan Melo, Selçuk ve Snejider`in Beşiktaş orta alanında oynayan Veli, Olcay ve Fernandes`e göre daha etkin oynadıklarını görebiliyoruz. Özellikle Melo için o son saniyelerdeki sert müdahalesinin ( kırmızı doğru karardır) dışında inanılmaz mücadelesi ile Galatasaray`ın oyunda hakimiyet kurarak devamlı olarak Beşiktaş kalesinde göründüğünü söyleyebiliriz. Tabi ki burada Fernandes`in ortadan daha çok kenarlara gelerek oyun oynama isteği ile orta alanı adeta Galatasaray oyuncularına terk etmesi aslında bu maç sonucunu hazırlayan önemli görüntülerden birisiydi.
Aslında bu maçta iki gol atan Drogba için ayrı bir parantez açarak, büyük futbolcuların topları beklerken duruş yerleri ile vuruş noktalarını nasıl kullandığını da bir kere daha bu maçla görmüş olduk.
Unutmayalım ki futbol oyununun topu taşıyabilme oyunu olduğunu iyi bilmemiz gerekiyor. Dikkat ediniz topu vurarak topu rakip kaleye atma demiyorum. Orta alanda bulunan top hamallarıyla taşıma işinden söz ediyorum. Ve ardından da geride iyi kontrol ile ileride de fırsatları kullanabilme yeteneğinin yanı sıra birazda şansın varlığı söz konusu futbolda.
Galatasaray dün bu işleri fazlasıyla yapan bir takımdı doğrusu. Yine bu maçta da gördük bir takıma baskı için önde oynamanın çok kolay olamadığını özellikle topu kaptığında topu Galatasaray gibi iyi kullanabilen bir takım karşısında yapılabilecek küçük hatalarında ciddi hatalar doğurabileceğinin unutulmaması gerekirdi.
Bu düşünceden hareketle Galatasaray`ın ileride Drogba ve Burak`la önde yapılan presle Beşiktaş`ın önceki maçlarında olduğu gibi çabuk çıkışını engelleyerek hem oyun kurmasını ve hem de defansın rahat çıkışlarını önleyerek hata yapmaya zorladıklarını söylememiz gerekiyor. Galatasaray golünün de böylesi bir hatadan doğduğunu hatırlatmamız gerekiyor.
Dikkat edersek son maçlarında olağanüstü öne çıkmalarla gol yollarında etkili olan bir Sivok bu gün sahada ancak kendi alanında görev yapabildi. Dahası Beşiktaş`ın olasılığı çok yüksek olan Olcay ve Gökhan`la yapabileceği güçlü hamleleri bu gün Galatasaray`ın  kale önünü iyi kapatması ile  gerek duvar paslarıyla gerekse bindirmelerle yapabilecek gol girişimlerinin büyük ölçüde önlendiğini görüyoruz.
Sonuç olarak bu çok zor maçla ilgili olarak her iki başarılı hocamızın da kartlarını iyi kullanmak istediğini iyi biliyoruz.  Ama şunun da iyi bilmeliyiz ki bir futbol oyunu gerçekten çok değişkeni olan bir oyun şekli. Yapılabilecek ufak hatalar bazen yaptığımız bütün güzelliklerin de önüne geçebiliyor. Çok keyifli bir maç oldu. Üzülmenin anlamı da yok çünkü önümüzde daha çook maçlar var.

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —