Bu güne kadar üzerinde çok konuştuk, çok yazdık ama ne binanın boşaltılması öncesinde ne de sonrasında ve hatta üzerinden iki yıl gibi uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen koskoca bir kent hala bir karar verememişse eğer üzerinde gerçekten daha çok konuşmamız gerekecek galiba.
Bu güne kadar üzerinde çok konuştuk, çok yazdık ama ne binanın boşaltılması öncesinde ne de sonrasında ve hatta üzerinden iki yıl gibi uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen koskoca bir kent hala bir karar verememişse eğer üzerinde gerçekten daha çok konuşmamız gerekecek galiba.
Ve şimdi aniden bir İHL meselesi ortaya çıkınca inanılmaz bir tartışma trafiği ile karşılaştık Erdek`te. İyi de oldu, sanırım artık bir şeyleri tartışabileceğiz galiba. Ama benim bu konudaki yazım son yazı olma niteliğinde bunu baştan söylemeliyim..
Kanımca önce konunun duygusal değil gerçek yönleriyle tartışmamız gerektiğini düşünüyorum.
Gerek bu güne kadar tarihin akışı yönünde, tarihi binamızın üzerinde yapılanların ve gerekse bundan sonra düşünülen projeler adına yine bu tarihi bina üzerine yapılabilecekler konusunun iyi tartışılması gerekiyor. İzin verirseniz düşüncelerimi sıralamak istiyorum.
1. Üzerinde konuştuğumuz mevcut tarihi binamız yaklaşık 150 yıllık geçmişiyle ilgili olarak o ilk günkü duruşunu hala muhafaza ediyor mu? Aslında bu sorunun cevabını Anıtlar Yüksek kurulumuz vermelidir ama bizin bu gün görebildiğimiz kadarı ile binamızın o eski konumundan şimdi çok uzaklarda olduğudur. Örneğin binaya kim nasıl önerdiyse bazı pencerelerinde plastik doğramalar bulunmakta. Sonra bu yapıya birileri iyi niyetle, kabul ediyorum yani okul olması nedeniyle kalorifer sistemi koymuş veya koydurulmuş. Sona bina için tuvalet sistemleri de zaten değiştirilmiş ve bu güne uydurulmuş olması nedeniyle farklı bir fotoğraf var şimdi bu tarihi yapıda. Yine okul bahçesinde bir çeşme yapılmış, peki bu çeşmenin görüntüsü nedeniyle bu tarihi bina ile ne kadar ilgisi var gerçekten tartışılması gerekiyor.
a. Her yapılan değişikliklerle bina tarihinden uzaklaşıyor olmaz mı?
b. Bu şartlar altında düşüncemiz tarihi mi korumak olmalı yoksa okul mu açmak olmalı ?
2. Tarihi binamızın bu günkü fotoğrafı ile yani eski ve bu güne uymayan görüntüsü ile önümüzdeki yılarlıda kapsayacak çekikle modern bir eğitimi sürdürebilecek bir gücü var mıdır?
a- Adı önemli değil nasıl bir okul olursa olsun eğer karar verildiğinde o okul öğrencilerinin eğitim ve sosyal donatı taleplerini (dinlenme yeri, çay meşrubat satışı, kütüphane, spor odası ve binası gibi) bu yapı karşılayabilecek mi?
b- Yine son yıllarda değişen eğitim ihtiyaçları için okulun iç elektrik donanımı ile ve ağaçtan olan tavan ve taban yapılanmaları aynen kullanılacak mı yoksa değişimemi gidilecek?
c- Örneğin yarın okul yönetimi isterse okul duvarlarına klimalar konabilir mi mesela?
3. Erdek`imizin İmam Hatip Lisesine ihtiyacının olduğuna dair ortada bir veri tabanı var mıdır? Bunu şunun için söylüyorum, Bu gün Bandırma ve Gönen`de de İHL var ama doluluk oranları nedir bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Örneğin yarın açtınız, iki gün sonra sınıflar boş kalırsa bunun hesabını kimler verecek acaba?
4. Daha da önemlisini sormak isterim. Sadece Erdek`in en merkezi yerinde olması ve de dört duvarlarının varlığı ile bu binanın okulun adı da önemli değil, nasıl bir okul olursa olsun önümüzdeki 50, 100 yılı bu haliyle veya az değiştirilmiş iç haliyle bu binamız gelecek yılları karşılayabilir mi?
5. Yani üç beş yıl sonra hadi başka bir yere geçelim denirse ki olabilir o zaman harcanan paralar ve verilen ekmelerin hesabını kim verebilir ki?
Gelelim geçen gün yazdığım yazımda da belirtmiş olduğum önerilerime;
1. Gelin bu binayı her şeyi ile yeniden eski haline dönüştürmek için yeni bir plan ile restarasyon çalışmasına gidelim. Sonradan ne eklendiyse söküp atalım ve gerçeğine uygun hale sokalım.
2. Bu binamızı koruma altına alarak her odasını geçmişten günümüze uzanan yollarda asırlardır kullandığımız, giydiğimiz, yediğimiz, içtiğimiz araç ve gereçlerin gösterilebileceği bir sergi alanımız çevirelim. Sonra Erdek`ten çıkan sanatçı ve devlet adamlarımızı, spor geçmişimizi de alarak her odamızı değerlendirerek tarihi bir kültür evimize dönüştürelim demiştim.(örneğin ana kapı girişindeki bir veya iki odayı halk kütüphanesine çevirebiliriz mesela)
3. Tekrar ediyorum, Anıtlar Yüksek Kurulu bu konuda en yetkili kurumumuz olması nedeniyle bu konuda mutlaka fikrini söylemelidir.
Sonuç olarak benim bu konuda söyleyebileceğim son sözüm şudur. Okullarımız için her zaman olduğu gibi yine daha çok ve de daha geniş ve de daha modern yapılar bulabilir, inşa edebilir, kurabilir ama böyle bir binayı tekrar ne görürüz ne de yaratabiliriz.