Erhan Göçmen
Tarih: 19.02.2013 00:00
Tarihi dizilerin hatırlatması
Örneğin 1890 ve sonrasındaki Ermeni hareketleri, Balkan savaşlarının öncesi ve de sonrası, Trablusgarp savaşı, Çanakkale destanımız, ya milli mücadele.
Birçoğumuzun hiç arayıp sormadığı o Arabistan çöllerindeki kahramanlıklarımızı da unuttuk adeta. Dahası da var asında. Gerek Balkanlardan gerekse Kafkaslardan Anadolu`ya göçe zorlanırken öldürülen 3 milyona yakın vatandaşlarımızın başına gelenleri de hiç sorgulamamışız.
Düşünsenize koskoca bir imparatorluğun 400 yıl süren bir yaşamı söz konusu bizim geçmişimizde. Maalesef yaklaşık 10 nesile sığan bu kadar uzun bir zamanı birkaç kitaba sığdırmak da mümkün değil. Bence her yanı, her zamanı ve de her ilişkisi deyim yerindeyse bir kitap olabilecek tarihimizin öğrenilmesi elbette o kadar kolay olmasa gerek.
Daha da önemlisi şu aslında; Okuduğunuz onlarca tarihi yazı arasında bir önemli ayrıntı da biz Türklere tarih boyunca kusulan bunca kinin ve de nefretin büyüklüğünü anlamak da zorlanıyorsunuz. İşte bu tarz dizilerin az da olsa bu bilgilendirme işini yaptığını düşünüyorum. Maalesef çok münferit olabilecek hadiseler dışında bu gün dünyada belgeleri ile ortaya konulmuş biz Türklerin sebep olduğu ne bir işkence, ne de bir zalimlik var ortada. Ama bizim insanımızın gördüğü çok şey var. Hem de belgeleri ile.
Örneğin bir Alman subayının Balkan savaşı esnasında bir Türk köyünü gezerken tüm köy halkının nasıl yok edildiğini anlattığı kitabı okumanızı isterdim.
Yine bir başka Avrupalı yazarın, Sina-Mısır savaşları esnasında Türklere esir düşen İngiliz askerlerine Türk askerlerinin inanılmaz insancıl yaklaşımlarından bahsederken bir başka yabancı yazarın da aynı savaşta İngilizlere esir düşen Türk askerlerine yapılan inanılmaz işkencelerden söz eder.
Ya Arabistan-Medine savaşları. Lütfen bu savaşın kahraman komutanı Fahrettin Paşa`yı okuyarak Arapları da iyi tanımak gerekli. Sonuç olarak hatırlatmak ve de hatırlamak adına ben bu çeşit tarih dolu TV dizilerini çok önemseyenlerdenim.
O da şundan!.. Aş ve iş konusunda yıllardır koşuşturmaktan sanat, kültür, tarih gibi çağdaş ihtiyaçlara yeterli zaman ayıramadığımızı da iyi biliyorum ama yine çok iyi bildiğim bir şey daha var. O da dört bir tarafı yüz binlerce şehit kanlarıyla sulanmış bu vatan topraklarının kıymeti. Yeter mi? Yetmiyor bence.
Birbirimizin değerini de anlayalım artık. Sadece savaş ve felaketler karşısında değil çok geç olmadan normal yaşamda da yan yana gelelim artık asıl mesele bence bu.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —