Erhan Göçmen

Tarih: 11.10.2013 00:00

Türk futbolu ve yabancı oyuncu üzerine

Facebook Twitter Linked-in

Futbol ve siyaset bugün toplumumuz da en çok konuşulan ve belki de en çok bildiğimizi düşündüğümüz iki konu olarak karşımızda duruyor.
Bu kadar yoğun bir şekilde konuşmamıza, tartışmamıza rağmen gerek çalışmalarımıza gerekse ürettiklerimize baktığımızda hala yerimizde saymakta olduğumuzu görebiliyoruz.
Aslında yıllardır üzerinde çok konuştuğumuz bu konularla ilgili olarak söyleyebileceğim yegane hususun ben toplum olarak bilimselliğin öngördüğü düzen ve çalışma disiplinine bir türlü geçemediğimizi düşünüyorum.
Neden geçemediğimizi de ben bu konularda dünyada var olan eğitim standartlarına dönük eğitim faaliyetlerini yaygınlaştıramadığımızı ve bu nedenle de ne bilgilerin güncelleşmesinin yapılabildiğini ne de dünyadaki değişimlerin takip edilerek yaşama geçirildiğini söylemek isterim.
Bakınız uzun bir zaman önce Milliyet Gazetesinde Can Dündar futbol üzerine yazarken İspanya ile Türkiye arasındaki UEFA lisanlı teknik adamlar olarak bir karşılaştırma yaptığını, İspanya`da 14000 bini aşkın UEFA lisanslı eğitmen bulunurken bizde ise bu sayının 400 dolaylarında olduğunu yazınca inanınız çok fazla şaşırmamıştım.
Çünkü iyi biliyorum ki, bu gün hangi konuda olursa olsun ben bilimselliğin her zaman için en önde olması gereken bir çalışma olduğunu benimseyenlerdenim. Sadece siyaset ve futbolda değil diğer bütün sosyal çalışmalarda okumayan, araştırmayan, kendisini yenilemeyen, dünyayı takip edemeyen kim olursa olsun önce yerinde saymaya sonrasında ise geride kalmaya mahkum olabileceğini bilmem tekrar etmeme bir gerek var mı?
Bu günün futbol dünyasına baktığımızda maalesef bizim ülkemizde hazırcılığa alıştırılmış bir görüntümüz var ortada. Bakınız bu sadece profesyonel dünyada değil amatör futbolumuzda da benzer uygulamaları görüyoruz. 
Örneğin bu gün Türkiye olarak yaklaşık 1000 dolaylarında iyi futbol oynayan bir amatör dünyamızla amatör futbolumuzu idame ettirdiğimizi göremediğimiz sürece temelden bir futbol alt yapı uygulamalarını nasıl oluşturabileceğimizi ciddi anlamda sorgulamamız gerekiyor.
Her sene yüzlerce futbolcunun bir takımdan diğer takımlara dolaşarak bir gelir kaynağı olarak gördükleri futbol yaşamı nedeniyle ulusal manada futbol çıtamızın yükselebileceğine asla inanmıyorum.
Bakınız daha dün, gerek Galatasaray gerekse Trabzonspor`da  izlediğimiz yabancılara baktığımızda Drogba ve Melo haricinde tamamına yakınının ikinci yarılarda oyunlardan düştüğünü görebiliyoruz. 
Hele hele bir başarı olarak görülen Galatasaray-Juventus maçında ben bir takımın ilk kez bu kadar sağdan ve soldan gelen ortalara maruz kaldığına şahit oldum. Ve bir Galatasaray`lı olarak sonuca bu kadar mahkum olunmasını da şaşırarak izledim. Birileri defansın açık vermediğini söylüyordu ama onlarca pozisyon vardı kale önlerinde. Biri gol olsaydı acaba durumumuz ne olurda? düşünemiyorum bile. Trabzonspor`da ise 3-1`den sonra topluca bir düşüş oldu sanki. Ayağına her topu alan Lazio`lu doğruca kaleye koşuyordu.
Beşiktaş, Fenerbahçe gibi diğer bütün kulüplerimizde benzer görüntüler var. Özellikle ikinci yarılarda oyunlarda yoklar gibi bir görüntü çiziyorlar. Madem yabancılara bu kadar paralar ödeniyor neden 90 dakika onlardan faydalanamıyoruz ki? Diğer taraftan yabancı takımların yabancı futbolcularına baktığımızda sanki onlar bizlerden çok farklılar gibi geliyor bana. Acaba diyorum taktik ve fizik olarak bizler mi onları maçlara hazırlayamıyoruz gibi bir düşünce de var kafamda.
Bu arada parlak bir 90 dakika çıkaranı da her nedense hiç unutamıyoruz mesela. Yani yere göğe sığdıramayınca bakıyoruz o başarılı 90 dakikaları sonra mumla arar hale geliyoruz.
Sonuç olarak ülkemizdeki futbol maçlarındaki yabancı futbolcu sayısı mutlaka azaltılmalıdır. Efendim Avrupa var önümüzde. İyi de, GS 8 yabancıyla oynadı da ne oldu? Milli takıma bakıyoruz hızla geriye gidiyoruz maalesef bir türlü bunu da göremiyoruz.
Ve amatörlere baktığımızda; alt yapıları görmezden gelerek çevreden getirilen futbolcular nedeniyle oluşan hazırcılığın önüne geçilebilmesi için gerek BAL gerekse SAL`de 18 maç kadrosuna mutlaka en az üç 18 yaş altı gencin yazılmasını zorunlu görenlerdenim.
Futbol eğitmeni olarak da yüksek okul mezunu futbol eğitmenlerinin futbol dünyamızda yer alabilmeleri adına 2. ve 1. amatör küme ve alt yapılarında görev alanların maaşları kulüpler tarafından değil devlet tarafından sezon boyunca ödenmesinin faydalı bir yol olabileceğini düşünüyorum. Meseleler geçiştirilemeyecek kadar ciddidir ve mutlaka üzerinde tartışılmalıdır.

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —