SAYİM ALKAZAK

Tarih: 07.12.2013 00:00

Yahu Bu Ne Biçim Masal” Demeyin

Facebook Twitter Linked-in

Bir varmış bir yokmuş.
Develer tellal, pireler berber iken...
Tarihte; ‘Kizikos', ‘Panderma', ‘Panormos' gibi üç adı bulunan bir kentte, bir de memleket aşığı adam yaşarmış…
Memleket aşığı adamın ak mı ak beyaz sakalları, sakallarında beyaz saçları, gözlerinde beyaz dağların sabrı yokmuş…
Eğri cetvelle doğru çizgi çizmeye kalkan bir adam masalımızın kahramanı…
  Hep benim dediğim olacak”  demekten vazgeçmezmiş…
‘Ak'a Kara', ‘Doğruya Eğri' demekten kendini alamazmış…
  Gözlerinde beyaz dağların sabrını taşımayan adamın', her dönemde arkasında mutlaka birileri olurmuş…
‘Dağların sabrını taşımayan adamın' ne yapmak istediğini yıllardır çözmek için cümle yazar psikanalizle açıklamaya çalışmışsa da, bir sonuca varamamış…
‘Memleket aşığı adam', şansının da yaver gitmesiyle kendisinin bile hayal edemediği yerlerde bulurmuş…
Gönlü hayvan sevgisiyle doluymuş…
En çok da ‘Eşekten', eşeğe vurulan ‘Semer'den Müslüman mahallesinde sattırmayacağı ‘Salyangozdan' bahsedermiş…
Gözlerinde beyaz dağların sabrını taşımayan adam, ‘Astığım astık, kestiğim kestik' edasına bürünmekten de büyük zevk alırmış…
Memleket aşığı olduğu için de kendisine karşı çıkanları sıkça azarlarmış…
Sırtını dayadığı büyüklerini örnek alırmış hep…
Bu halini gören ahali de kendi aralarında konuşurlarmış; İşte demiştik size, kim gibi davranır, kim olduğunu sanırsan, o olursun” diye…
*    *    *
Derken; memleket aşığı, ak mı ak beyaz sakalları, sakallarında beyaz saçları, gözlerinde beyaz dağların sabrı olmayan adamı, ‘Kizikos', ‘Panderma', ‘Panormos' gibi üç ayrı ismi olan kentte yaşayanlar, kendilerine temsilci olarak seçmeye karar vermişler…
‘Paytaht'a, ‘Mebus' olarak yerleşen dağların sabrını taşımayan adama Allah da, Yürü ya Kulum Yürü” demiş…
Masalda anlatıldığına göre, memleketin bir yerinde suda yolsuzluk yapıldığı için kurulan Hîle-i şer`iyye”nin başkanı olmuş… (çözüm, çare, çıkış yolu için kurulan komisyon)
"Muâmele-i şer`iyye" yoluyla (karşılaşılan güçlüğü çözmeye çalışırken başvurulan yöntem) "Ribh-i şer`î" (meşrû kâr) olup olmadığına da karar verememiş…
Masal kahramanın sayesinde Kabak, ‘Ergun Göknel` isimli ‘Ben-i Adem'in başına patlamış…
*    *    *
Paytaht'a yerleşen memleket aşığı, ak mı ak beyaz sakalları, sakallarında beyaz saçları, gözlerinde beyaz dağların sabrı olmayan adam ilk dönemlerde yararlı hizmetler vermeye başlamış, bu da dilden dile dolaşır olmuş…
Ancak ne var ki, son zamanlarda o eski memleket aşığının gittiğini yerine, insanları azarlayan, ‘eşek', ‘semer', Gazeteciye lan'  kelimelerini sıkça kullanan bir adamın geldiğini anlatmaktan ahali bıkar olmuş…
‘Gözlerinde beyaz dağların sabrını taşımayan adamın', bir keresinde ‘Kizikos', ‘Panderma', ‘Panormos' diye üç adı bulunan kentin ‘Şehremaneti'nin (belediye başkanı) üzerine yürüyüp dövmeye kalktığı da hep anlatılır olmuş ahali arasında…
Memleket aşığı, ak mı ak beyaz sakalları, sakallarında beyaz saçları, gözlerinde beyaz dağların sabrı olmayan adamın, yeni bir sevdaya tutulduğu da dillendirilir olmuş…
Masala göre, eniştesinin kendi memleketinin ‘Şehremaneti' olabilmesi için didinip dururmuş…
Bir varmış bir yokmuş, develer tellal, pireler berber iken…” diye başlayan masal şimdilik bu kadar…
Tarihte; ‘Kizikos', ‘Panderma', ‘Panormos' gibi üç adı bulunan bir kentte yaşayanlar masalın nasıl biteceğini de birlikte beklemekteymişler…

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —