SAYİM ALKAZAK
Tarih: 07.12.2013 00:00
Yahu Bu Ne Biçim Masal Demeyin
Bir varmış bir yokmuş.
Develer tellal, pireler berber iken...
Tarihte; Kizikos', Panderma', Panormos' gibi üç adı bulunan bir kentte, bir de memleket aşığı adam yaşarmış
Memleket aşığı adamın ak mı ak beyaz sakalları, sakallarında beyaz saçları, gözlerinde beyaz dağların sabrı yokmuş
Eğri cetvelle doğru çizgi çizmeye kalkan bir adam masalımızın kahramanı
Hep benim dediğim olacak demekten vazgeçmezmiş
Ak'a Kara', Doğruya Eğri' demekten kendini alamazmış
Gözlerinde beyaz dağların sabrını taşımayan adamın', her dönemde arkasında mutlaka birileri olurmuş
Dağların sabrını taşımayan adamın' ne yapmak istediğini yıllardır çözmek için cümle yazar psikanalizle açıklamaya çalışmışsa da, bir sonuca varamamış
Memleket aşığı adam', şansının da yaver gitmesiyle kendisinin bile hayal edemediği yerlerde bulurmuş
Gönlü hayvan sevgisiyle doluymuş
En çok da Eşekten', eşeğe vurulan Semer'den Müslüman mahallesinde sattırmayacağı Salyangozdan' bahsedermiş
Gözlerinde beyaz dağların sabrını taşımayan adam, Astığım astık, kestiğim kestik' edasına bürünmekten de büyük zevk alırmış
Memleket aşığı olduğu için de kendisine karşı çıkanları sıkça azarlarmış
Sırtını dayadığı büyüklerini örnek alırmış hep
Bu halini gören ahali de kendi aralarında konuşurlarmış; İşte demiştik size, kim gibi davranır, kim olduğunu sanırsan, o olursun diye
* * *
Derken; memleket aşığı, ak mı ak beyaz sakalları, sakallarında beyaz saçları, gözlerinde beyaz dağların sabrı olmayan adamı, Kizikos', Panderma', Panormos' gibi üç ayrı ismi olan kentte yaşayanlar, kendilerine temsilci olarak seçmeye karar vermişler
Paytaht'a, Mebus' olarak yerleşen dağların sabrını taşımayan adama Allah da, Yürü ya Kulum Yürü demiş
Masalda anlatıldığına göre, memleketin bir yerinde suda yolsuzluk yapıldığı için kurulan Hîle-i şer`iyyenin başkanı olmuş
(çözüm, çare, çıkış yolu için kurulan komisyon)
"Muâmele-i şer`iyye" yoluyla (karşılaşılan güçlüğü çözmeye çalışırken başvurulan yöntem) "Ribh-i şer`î" (meşrû kâr) olup olmadığına da karar verememiş
Masal kahramanın sayesinde Kabak, Ergun Göknel` isimli Ben-i Adem'in başına patlamış
* * *
Paytaht'a yerleşen memleket aşığı, ak mı ak beyaz sakalları, sakallarında beyaz saçları, gözlerinde beyaz dağların sabrı olmayan adam ilk dönemlerde yararlı hizmetler vermeye başlamış, bu da dilden dile dolaşır olmuş
Ancak ne var ki, son zamanlarda o eski memleket aşığının gittiğini yerine, insanları azarlayan, eşek', semer', Gazeteciye lan' kelimelerini sıkça kullanan bir adamın geldiğini anlatmaktan ahali bıkar olmuş
Gözlerinde beyaz dağların sabrını taşımayan adamın', bir keresinde Kizikos', Panderma', Panormos' diye üç adı bulunan kentin Şehremaneti'nin (belediye başkanı) üzerine yürüyüp dövmeye kalktığı da hep anlatılır olmuş ahali arasında
Memleket aşığı, ak mı ak beyaz sakalları, sakallarında beyaz saçları, gözlerinde beyaz dağların sabrı olmayan adamın, yeni bir sevdaya tutulduğu da dillendirilir olmuş
Masala göre, eniştesinin kendi memleketinin Şehremaneti' olabilmesi için didinip dururmuş
Bir varmış bir yokmuş, develer tellal, pireler berber iken
diye başlayan masal şimdilik bu kadar
Tarihte; Kizikos', Panderma', Panormos' gibi üç adı bulunan bir kentte yaşayanlar masalın nasıl biteceğini de birlikte beklemekteymişler
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —