Söyleşi : Önder BALIKÇI
Erdek Gençlik ve Erdekspor denince ilk akla gelen isimlerin başında Kâmil Lâp’ı belirtmek hiç de yanlış olmaz. Erdek Gençlik’in eski başarılı futbolcusu, Erdekspor’un eski yöneticisi, Erdek’in eski Özel İdare Müdürü, 23.01.1938 Erdek doğumlu Kâmil Lâp’ı, bugün sizler için sayfamıza konuk ediyoruz.
X X X
* Futbolla nasıl buluştunuz, sayın Lâp?
- Öncelikle şunu belirteyim ki Erdek Gençlik, Atatürk’ün emriyle kurulmuş bir kulüptür. Futbolla tanışmama gelince. Erdek Ortaokulu’nda okuduğum dönemdi. Sanıyorum, birinci veya ikinci sınıftaydım. Herhalde 13-14 yaşlarındaydım. Bir mahalle maçında dönemin Erdek Gençlik Kulübü yöneticileri beni beğenmişler. O dönemde Erdek Gençlik Kulübü Başkanı Mesut Keçecioğlu, başkan yardımcısı ise Nejat Aktan’dı. Kulüp yöneticileri, bana lisans çıkarmak istediler. Ancak o dönemde ortaokul yönetimi izin vermezse lisans çıkarma olanağı yok. Nitekim, izin vermediler. Bunun üzerine hiç unutmuyorum, öğrenci olmayan Mahmut İbrikçi diye bir kişinin adına çıkarılan lisansa benim fotoğrafım yapıştırıldı ve böylece lisanslı futbolcu(!) oldum.
* Hangi mevkide oynuyordunuz? Daha sonra hangi kulübe geçtiniz?
- Eski isimleriyle “sol iç” veya “sağ iç”te oynuyordum. Ortaokulu bitirdikten sonra Balıkesir Sanat Enstitüsü’nde okumaya başladım. Balıkesir Ege Spor Kulübü, beni kadrosuna katmak istedi. O dönemde kulübün başkanı, daha sonra Balıkesir Belediye Başkanlığı da yapan, rahmetli Kaya Sağlıkçı’ydı. Teklifi kabul ederek, Egespor’lu oldum. Böylece gerçek ilk lisansım, bu kulüp adına çıktı. Üç yıl Egespor formasını giydim.
* Daha sonra?
- Ardından Kütahya Linyitspor’da forma giyen bir ağabeyim aracılığıyla bu kulüp için transfer önerisi aldım. “Bir yıl oynarım” dedim. Kütahya Linyitspor, o dönemler devlet kömür işletmelerinin bir kulübü olduğundan, forma giyen futbolcularını sigortalı yapıyordu. 8 ay süreyle sigortam günü gününe ödendiği gibi o döneme göre iyi de bir transfer ücreti aldım. Daha sonra askere gittim ve vatani görevimi tamamlamamın ardından Erdek’e dönerek, Erdek Gençlik formasını giymeye başladım. Uzun yıllar, bu forma altında mücadele verdim.
* Gelelim Erdekspor’un kuruluşuna…
- O yıllarda ilçemizde Erdek Gençlik’in yanı sıra bir de Zeytinspor vardı. İki kulüp arasında müthiş bir rekabet ve çekişme yaşanıyordu. Zeytinspor’da “Vitamin Hüseyin” olarak bilinen rahmetli Hüseyin Kun antrenör-futbolcu olarak Zeytinspor’un adeta kalbiydi. Dediğim gibi iki kulüp arasında öylesine bir çekişme vardı ki, Erdek’te oynanması gereken bir maç, Vitamin Hüseyin’in isteğine uyularak, Balıkesir Spor Bölge Müdürlüğü tarafından Balıkesir’e alınmıştı. Bu maçı takımım Erdek Gençlik 3-0 kazanırken, üçüncü golü de ben atmıştım. İşte bu dönemde Erdek Belediye Başkanı Ali Haydar Sarı, bizi toplayarak, “Artık bu çekişmeye son verelim. İki kulübü, Erdekspor çatısı altında birleştirelim” dedi. Bu sırada Erdek Gençlik Kulübü’nün başkanı Mustafa Sarı, Zeytinspor Kulübü Başkanı ise Hakkı Bey’di. Neyse Erdekspor Kulübü kurulurken, Erdek Gençlik ve Zeytinspor’un birleşmesiyle, kırmızı-beyazlı renklerle kuruldu. Erdek Gençlik’in renkleri sarı-kırmızı, Zeytinspor’un ise yeşil-beyazdı. Böylece Erdekspor, Erdek Gençlik’in kırmızı, Zeytinspor’un ise beyaz rengini aldı. Kulübün ilk başkanı ise Mustafa Sarı oldu.
* Erdekspor yönetiminde de görev aldınız, değil mi?
- Kulüpte uzun yıllar genel kaptanlık, yani teknik başkanlık yaparken, takımın antrenörlüğünü de üstlendim. Disipline büyük önem verdim. Futbolcu kardeşlerim hem beni sever, hem de çekinirlerdi. Erdekspor, o dönemde profesyonel 3. Türkiye Ligi’nde yer alarak başarı sağladı. Hâlen, o dönemde futbolcu olan kardeşlerim, beni gördüklerinde saygı ve sevgilerini esirmediklerinde çok duygulanıyorum.
* Erdekspor yöneticiliğinden neden ayrıldınız?
-Uzun süre Erdekspor genel kaptanlığı ve antrenörlüğü görevini sürdürürken, dağ-bayırda futbolcularla birlikte ben de koşuyordum. Ancak yıllar geçtikten sonra artık fizik gücümün azaldığını gördüm. Bunun üzerine yöneticilerimle konuşarak, affımı istedim. Anlayış gösterdiler. Böylece görevimden ayrıldım. 44 yıl yer aldığım spor yaşamımdan koparken bana “Erdekspor’un onursal başkanlığı” görevini verirlerken, dönemin Erdek Kaymakamı Cemal Eryavuz’dan da bir plaket aldım. Bu plaket, çocuklarıma bırakacağım en büyük mirasımdır. Erdek’in sporuna katkı sağlamak ise en büyük gurur kaynağımdır.
* Bugün, Erdekspor’u izliyor musunuz?
- Bir kez gittim. İki Erdekspor oyuncusunun, maçta birbirleriyle kavga ettiklerini görünce çok üzüldüm ve canım sıkıldı. Böyle şeyler, benim dönemimde asla olmazdı. Ama gönlüm ve kalbim, Erdekspor’da…