Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Serkan Kadir Keskin, fiziksel aktivitenin önemine dikkat çekti.
Fiziksel aktiviteyi günlük yaşam içerisinde kas ve eklemlerimizi kullanarak enerji tüketimi ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını arttıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlayan Uzman Dr. Keskin 2Yürüme, koşma, sıçrama, yüzme, bisiklete binme, çömelme kalkma, kol ve bacak hareketleri, baş ve gövde hareketleri gibi temel vücut hareketlerinin tümünü ya da bir kısmını içeren çeşitli spor dalları, dans, egzersiz, oyun ve gün içerisindeki aktiviteler fiziksel aktivite olarak kabul edilebilirler. Egzersiz ise düzenli olarak yapılan fiziksel aktivitedir.? dedi.
Düzenli fiziksel aktivitenin fiziksel ve zihinsel sağlık üzerinde pek çok olumlu etkisi bulunduğunu kaydeden Uzman Dr. Keskin, devamında şu ifadelere yer verdi:
1. Bedensel sağlığımız üzerine olan etkileri; Kas kuvvetinin korunması ve arttırılması, vücut düzgünlüğünün ve postürün korunması, yorgunluğun azaltılması sağlanır, kalbin ritmi düzenlenir, kalbi güçlendirerek kalbe olan kan akışını arttırır ve kalp krizi geçirme riskini azaltır, solunum kapasitesinde artış meydana getirir, düzenli aktivite yapan bireyler sigara bağımlılığından kurtulma konusunda inaktif bireylerden daha başarılıdırlar, düzenli fiziksel aktivite insülin aktivitesinin kontrolünü sağlayarak şeker hastalığının ve kan şekerinin kontrolüne yardımcı olur, vücudun su, tuz, mineral kullanımının dengelenmesine yardımcı olur, enerji gereksinimini yağları yakarak karşılama alışkanlığı getirerek metabolizmayı hızlandırır ve kilo alımını önler, damar yapısına etkileri nedeniyle beyine olan kan akışının artışına bağlı olarak erken demans (bunama) ve unutkanlık gelişim riskini azaltır, beyin damar hastalıkları gelişim riskini azaltır.
2. Ruhsal ve sosyal sağlığımız üzerine olan etkileri; Sağlıklı kas, kemik ve eklem yapısı üzerine olumlu etkileri nedeniyle vücut düzgünlüğü ve farkındalığını geliştirerek bedeni ile barışık, özgüvenli bireyler yaratır, olumlu düşünebilme ve stresle başa çıkabilme yeteneğini geliştirir, kendini iyi hissetme ve mutluluk oluşturur. Egzersizin vücut ağırlığı kontrolünün sağlanmasında önemli rolü bulunmaktadır ancak aç karnına egzersiz yapılmamalıdır. Egzersizden 1-2 saat önce hafif bir ara öğün tüketilebilir. Ara öğün en geç egzersizden yarım saat önceye kadar tüketilmelidir (yaklaşık 150-200 kkal:1 su bardağı süt veya ayran, 1 adet meyve). Egzersizden hemen önce ana öğün tüketilmesi uygun değildir. Egzersizden 3-4 saat önce ana öğün tüketilmiş olmalıdır. Egzersiz yaparken, sıvı kaybı fazla olmaktadır. Her 15 dakikada bir en az 1 çay bardağı su tüketilmelidir. Çok sıcak ve nemli havalarda daha fazla sıvı tüketmek gereklidir. İdrar renginin çok açık sarı renkte olması yeterli miktarda sıvı alındığının göstergesidir. Egzersiz yapmak için zaman ya da başka koşullar nedeniyle olanak olmadığı düşünüldüğünde örneğin günümüzde covit-19 sebebiyle evlerimizde kalmak durumunda kaldığımız bu günlerde ev içindeki zorunlu hareketler egzersize dönüştürülebilir. Sağlığın korunması ve geliştirilmesi için her gün en az 30 dakika orta düzeyde bir aktivite yapılmalıdır. Ancak sağlık problemi olan kişilerin egzersize başlamadan önce bir hekime başvurması önerilir.