CHP Balıkesir Milletvekili H. Ahmet Gümüş, başta Suriye ve Irak olmak üzere bölgede hüküm sürmekte olan kaos ve savaş ortamına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gümüş, özellikle Irak’ta bulunan Türkmenlerin göz ardı edildiğini açıklayıp, Irak’ta Türkler ve Kürtler, her türlü mezhepsel bakış açısından bağımsız, insani bir bakışla ele alınması önerisini getirdi.
Irak Türkmenleri ile birçok tarihsel bağımız ve insani görevimizin olduğunu hatırlatan Gümüş, hükümetin bu bağları ve görevleri görmekten çok uzak olduğunu dile getirdi. Iraklı Türkmenlerin IŞİD tehdidinden kaçarak Türkiye sınırına ilerlediklerini ancak Türkiye’nin Türkmenleri geri çevirdiğini kaydeden Gümüş, pek çok sığınmacı kabul edilirken Türkmenlerin geri çevrilmesinin anlaşılır olmadığını vurguladı. Bu koşulların Türkmenleri İran’a doğru ittiği yönünde bilgiler edindiklerini ekledi.
“Suriye’de savaşın bu kadar çetrefilli bir hal almasında hükümetin hatalı dış politik ekseni de etkilidir”
Gümüş, konuyla ilgili şunları kaydetti: “Uzun süredir Suriye’de sürmekte olan iç savaş bölge halkına çok pahalıya mal olmaktadır. Savaşın boyutlarının buralara gelmesinde ve bu kadar uzun, çetrefilli bir hale gelmesinde ne yazık ki ülkemizin hükümetinin son derece hatalı dış politika ekseninin de etkisi büyüktür. Şimdi Irak’ta sürmekte olan kaotik durum bu hataların tekrarlanmaması gereken çok hassas bir alanken hükümeti aynı hatalı dış politik ekseni tekrarlamaktadır. Yapılması gereken hiçbir etnik ve mezhep farkı gözetilmeksizin barışa ve insani değerlere dönük sağlam bir duruş sergilemek iken sıkça bunun tam tersi yapıldı ve halen yapılmakta da ısrar ediliyor. Bizler ülkemizin dış politikasını eleştirmek değil takdir etmek isteriz. ‘Dış politikada ne kadar onurlu, saygın ve sarsılmaz bir politik eksenimiz var, bu ne kadar gurur verici’ demek isteriz. Ancak bu ne yazık ki mümkün olamamaktadır.
“Kapılar Iraklı Türkmenlerin yüzüne kapatılmaktadır”
Iraklı Türkmenlerin, IŞİD tehdidinden kaçmak ve güvenli bir hayata kavuşmak için geldikleri Türkiye sınırında ne yazık ki kapılar yüzlerine kapanmaktadır. Hükümet bu konuda açıkça mezhepçi bir tutum sergilemekte ve bir bölümü Şii olan Iraklı Türkmenlere yardım elini uzatmayı reddetmektedir. Bu tutumdan derhal vazgeçilmelidir. Irak’ta Türkler ve Kürtlere ilişkin politik eksen her tür mezhep bakış açısından arınmış, insani bir bakış açısı olmalı ve barışçıl politikaları hedef almalıdır. Ülkemizde su gibi ekmek gibi ihtiyacını hissettiğimiz gerçek bir demokrasiye, huzur ortamına ve barışa olan ihtiyaç Iraklılar için de bir o kadar büyük bir ihtiyaçtır. Irak’ta bugün yaşananlar geri dönülemez değildir. Önemli olan sarsılmaz bir dürüstlük ve samimiyetle oradaki insanlara kardeşlik elinin uzatılmasıdır. Bu dürüstlük ve samimiyetin yanına bir de kararlılık eklendiğinde bölge şu anda palazlanmış olan IŞİD gibi belaları zaten bünyesinden atacaktır. Burada Türkiye’ye çok önemli bir rol düşmektedir.”
“Dünya jeopolitik döneme girmiş olup, bölgeye ilişkin politikalarda büyük resim görülmeden sağlıklı bir eksen çizilemez”
Gümüş, Ortadoğu’da hükümetin dış politikada çok başarısız bir grafik çizmesini, dış politikayı lokalize etmesine ve geniş resmi görememesine bağladı. Sadece mezhepçi tercihlerle açıklanamayacak bir başka faktörün de hükümetin dünyada yaşanan değişimin ve “Jeopolitik Dönem”e girilmekte olduğunu tespit edememesine bağladı.
“Türkiye, olayları oluşmadan öngörerek tarihe, insanlık ve memleket lehine yön vermelidir”
Gümüş, “Dünyada değişen askeri güç, jeopolitik güç ve parasal güç dengeleri kaçınılmaz bazı gerilimleri beraberinde getirmektedir. Türkiye bu gerilimleri olup bittikten sonra bir tarih tartışması olarak ele almak yerine bu defa henüz oluşmadan öngörerek tarihe, insanlık ve memleket lehine yön vermelidir. Türkiye’nin Jeopolitik gücü bunu yapmaya kesinlikle müsaittir. Yeter ki böyle vizyon sahibi bir bakış açımız olsun.” Diyerek sözlerini noktaladı.