1900’lü yılların başında Erdek(Artaki) ekonomisi çok zengindi.
Artaki(Erdek), Kapıdağ Yarımadası’nın Gonia(Ocaklar), Roda(Narlı), Charaki(İlhanköy), Drakounta(Doğanlar), Vathy(Turan), Katatopos(Ormanlı) gibi tüm köylerin ticaret merkeziydi.
Bu köylerin tüccarları ve sakinlerinden başka adalardan gelenler de Marmaros(Marmara), Aloni(Paşalimanı), Afisia(Avşa), Koutali(Ekinlik), Artaki’nin pazarından mal satın alırdı. Öte yandan Artaki’nin tüccarları, Panormos’tan(Bandırma) yiyecek maddeleri ve İstanbul’dan gelen giyim eşyalarını satın alırlardı.
Erdek sakinlerinin birçoğu tarım ve hayvancılıkla uğraşıyorlardı. Tarım faaliyetleri, zeytin ağaçları ve üzüm ekimi üzerine yoğunlaşmıştı. Erdek çevresindeki geniş araziler, zeytin ağaçlarıyla kaplıydı. Yıllık üretim, dört milyon okka’ya(1 okka=1280 gram) ulaşmıştı. Bu zeytinin yarısı yemek için işlenir, geri kalanlar için yağ üretiminde kullanılırdı. Zeytinyağı üretiminin büyük bir bölümü Romanya ve Rusya’ya ihraç edilirken, iç pazarda da İstanbul’a satılırdı.
Erdek’in ana tarım ürünü Vasilika, Beyaz, Kolovika, Rozakya, Tragana, Moschato’nun yanı sıra çeşitli üzümlerdi. Bu üzümlerden ayrıca her yıl yaklaşık 4 milyon okka şarap üretiliyordu. Şarap, aynı zamanda şarap yapanlara ait olan yelkenli teknelerle İstanbul’a taşınır, mükemmel kalitesi dolayısıyla İstanbul pazarında, İstanbullularla buluşurdu.
19. yüzyılın sonlarında Fransız şarap yapımı Phyloxera’dan etkilenmiş olan dönemde birçok Erdek şarap üreticisi ve şarap tüccarı zenginleşmişti.
Kasaba ekonomisi için önemli bir diğer ürün de Mudanya pazarına satılan ipekti. Erdek’te(Artaki) yıllık ipek üretimi 250.000-300.000 okkaya ulaşırdı. Erdek’te ayrıca kiraz, kayısı ve kavun başta olmak üzere çeşitli meyveler üretilirdi.
Kasabanın finansal yaşamı da balıkçılık ve deniz taşımacılığına dayanıyordu. Erdekli balıkçılar, ağırlıklı olarak sardalya, uskumru ve orkinos avlardı. Erdek, mübadeleden önce yaklaşık 60 yelkenli gemiye sahipti. Bunlardan sadece biri Türk vatandaşın olup, bir Rum ekibi tarafından yönlendirilirdi.
Erdek’in iki pazarı vardı: “Porta” olarak bilinen bir yerin yanında bulunan Türk pazarı ve limana yakın olan geniş bir meydanda yer alan Rum pazarı. Türk pazarında birkaç kahvehane, bakkal ve nalbant, marangoz gibi işlikler bulunurdu. Rum pazarı ise şehir dükkânlarının çoğunu ve cumartesi günleri düzenlenen haftalık pazarını barındırıyordu. Vapurların yanaştığı rıhtımın üst kısmı belediye binası, gümrük binası, tütün(TEKEL) binası ve Erdek’in büyük kafeleri, en önemlileri, “Tsardaki” olarak bilinen gazinoydu.
KAYNAK: Prof. Dr. Stamatopoulos- Dimitrios Makedonya Üniversitesi, Balkan, Slav ve Doğu Çalışmaları Bölümü Öğretim Üyesi