Marmara Bölgesi Deprem, Tsunami ve Afet´e Hazırlık Projesi "MarDİM" hakkında seminer düzenlendi.
MarDİM projesi kapsamında Bandırma 17 Eylül Üniversetesi´nde İlkyardım, Arama ve Kurtarma topluluğu tarafından Marmara Bölgesi´nde deprem zararlarının azaltılması çalışması kapsamında seminer düzenlendi.
Seminere konuşmacı olarak Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü´nde görev yapan öğretim üyesi Dr. Doğan Kalafat ve Japonya Yurtdışı İnşaat Şirketleri Derneği Türkiye Şubesi Genel Sekreteri Yoshinori Moriwaki katıldı.
Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği seminere Erdek Belediye Başkan V. Nimet Kalafat, Bandırma Milli Eğitim Müdürü Mustafa Kılıçgil, Bandırma Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Hüseyin Elüstü, Bandırma Müftüsü Süleyman Küçük, Bandırma Devlet Hastanesi Başhekimi Muzaffer Şenveli, BANDAK Başkanı Kadri Civan, İŞKUR Müdürü Emrullah Narin ve STK temsilcileri katıldı.
Seminerde ilk olarak dünyanın en yüksek binası olan Petronas Kuleleri´ni yapan Yoshinori Moriwaki söz aldı. Moriwaki, ?Deprem konusunda Türkiye ve Japonya´yı karşılaştırdığımızda Japonya 4., Türkiye 6. sırada yer alıyor. Ancak depremdeki ölü sayısı olarak bakıldığında Türkiye Dünyada 3. sırada, Japonya ise 7. sırada yer alıyor. Türkiye´de çok fazla ve çok büyük deprem yok ama kayıp sayısı yüksek bulunuyor. Bunun sebebine baktığımızda 81 ilin 55´i 1. derecede deprem bölgesinde bulunuyor ve 18 milyonu aşan yapıların % 67´si kaçak yapılardan oluşuyor. Bunları önlemek için mutlaka kontrol yapmak lazım. Bizde Japonya´da depremde aynı acıyı çekiyoruz. Benim iki kızım da Japonya´da büyük bir deprem yaşadı. Japonya eğitimi çok yapıyor maalesef Türkiye aynı eğitimi yapmıyor ve ben de bir Japon olarak bu eğitimlere katı sağlamak istiyorum. Çünkü Türkiye´de her an deprem olabilir, depreme hazırlıklı olunmalıdır.? dedi.
Depreme hazırlığın önemine vurgu yapan Dr. Doğan Kalafat, ?Depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz fakat depreme hazırlık yapabiliriz. Bunun için ilk olarak olası bir depremde deprem planının hazır olması gerekir. Ayrıca yaşam üçgenini unutmamak ve aile bireyleri ile acil durum planını yaparak evdeki eşyalarını güvenli yere yerleştirmek gerekiyor. Son yaşadığımız depremler bize tekrar gösterdi ki depremde binalarımız eski olduğu için maalesef can kayıplarına neden oluyor. Deprem bilincini oluşturmalıyız çünkü depremden kaçış yok? dedi.
Deprem sonrası çalışmalar hakkında da bilgi veren Kalafat, ?Afet sonrası hızlı bir şekilde afet tespiti yapmalıyız. Hızlı ve bilinçli hasar tespit ekipleri deprem bölgesine gitmelidir. Türkiye bir deprem ülkesi ve her an bir deprem olabilir. Maalesef yapıların % 76´sı dayanıklı değil. Depremle mücadele iki önemli unsur var; bunlardan ilki depreme dayanıklı bina yapmak, diğeri ise deprem bilinci.? diye konuştu. Haber Merkezi